Bir sırrı saklamak için söz verdiğinde, büyük bir sorumluluk almışsın demektir. Ya o sırrı hiç öğrenmemeliydin ya da onu sonsuza dek saklamayı bilmelisin. Eğer bu misyonu aldıysan, senin için yapılması gereken en uygun davranış, sessiz kalmak olacaktır. Karşındaki, gizemli sırrını öğrenebilmek ve dedikodu malzemesi toplayabilmek için her türlü numarayı deneyecektir, ama bu oyuna asla gelmemelisin. “Ölümü gör bak söyle, bir daha seninle konuşmam söylemezsen, ya vallahi kimseye söylemem” gibi blöfler, seni kandırmasın. Çünkü “Sırrını söyleme dostuna, o da söyler dostuna”:) Eğer başkasının sırrını boşboğazlık ederek söylersen, her zaman gözyaşı dökecek olan kişi sen olursun ve çok değer verdiğin bir arkadaşını kaybedebilirsin. Bu riske girmek istemiyorsan, bu konularda çok dikkatli olmalısın.
* Karşındakinin durumunu anlamasını sağla. Eğer o sana bir sırrını vermiş olsaydı, bunu başkalarının öğrenmesini ister miydi? Bu soruyu ona sorabilirsin. Ancak bu şekilde seni anlayacaktır ve sessizliğine saygı gösterecektir. Hatta belki bu şekilde senin ne kadar güvenilir bir insan olduğunu anlayacaktır.
* “Sana bir şey söylediğimde, güven içinde saklanmasını beklerdim, arkadaşım da benden bunu istedi” de. Buna söyleyecek söz bulamayacaktır. Tüm blöflerini geri çekmek zorunda kalacaktır:)
* Bazı şeyler asla tartışılmaz ve paraya çevrilmez. Bunların en başında da sırlar gelir. Sırları kilitli bir kasada saklamak ve sonsuza kadar orada güven içinde tutmak gerekir. Ancak sırrın sahibi, gelip onu alabilir ve isterse, herkese gösterebilir. Bu, senin sorumluluğunda değil.
Asla yapma
* Popülerlik ve şöhret için kimsenin sırrını öğrenmeye çalışma ve yine aynı sebepler yüzünden bir sırrı sakın açığa vurmaya çalışma.
* İnsanları, başkalarının sırrını irdeleyip öğrenmeleri için cesaretlendirme. Çünkü aynı şey bir gün senin sırlarının başına da gelebilir. Kimsenin sana bunu yapmasını istemezsin, değil mi?
Yorum Yapın