Kimi zaman cadı, kimi zaman peri!

Sonsuz güven
Hoşlandığın çocuk sen her “Ben bugün arkadaşlarımla buluşacağım” dediğinde tamam diyor, üstelik onlarlayken de seni mesaj ve arama yağmuruna tutmuyor. Bu durum, bir yandan hoşuna gidiyor, ama bir yandan da “Hiç beni merak etmiyor,” “Hiç beni kıskanmıyor” diye düşünüyorsun. Aslında durumun bu ikisiyle de hiç alakası yok. Erkek arkadaşın sana güveniyor. Bu yüzden de o sırada kimlerle olduğunu, nerede olduğunuzu ve ne yaptığınızı sorgulama gereği duymuyor. Başka bir çocuk senden hoşlansa bile onu aldatmayacağına emin olduğu için sana saygılı davranıyor. Sen de bunun karşılığında ona aynı saygıyı gösterebilir, ama bunun çok değerli olduğunu itiraf edebilirsin!

Alaycı tavırlar
Kardeşini en yakın arkadaşlarınla tanıştırmaya karar verdin. Gerçekten dost dediğin insanları eve çağırdın, ama kardeşin seninle geçinmek yerine alaycı tavrına büründü! Üstelik senin sırlarınla alay etmekle kalmayıp bir de onları anlatıyor. Olan olaylarla sürekli dalga geçiyor, aile arasında yaşadığınız problemleri sürekli arkadaşlarınla paylaşıyor. O halde ona cadı yüzünü gösterme zamanın gelmiş demektir. Kardeşini bir kenara çekip neden böyle yaptığını sormalısın. Ona çok değer verdiğin için arkadaşlarınla tanıştırmak istediğini, onun ise seni yerin dibine soktuğunu söyle. Eğer kardeşin takındığı tavırda ısrar etmeye devam ederse ona gerçekten çok bozulduğunu söyle. Eminim zamanla o da yanlış yaptığını fark edecek ve senden özür dileyecektir.

Kandırılmak
Erkek arkadaşınla kendi hayatınızla ilgili sohbet ediyorsunuz, sen hayallerinden, üniversitede okumak istediğin bölümden bahsediyorsun. Onunla bunları paylaştığın için kendini çok mutlu hissediyorsun ama o, sürekli başaramayacağından, onların boş hayaller olduğundan bahsediyor. Sürekli hırsını ve şevkini kırıyor. Üstelik bunu sana çok fazla hissettirmeden yaptığı için çok sonradan fark ediyorsun. Seni salak yerine koyduğunu hissettiğin anda ondan soğuyorsun. Telefonlarına ve mesajlarına saatler sonra dönüyorsun. Erkek arkadaşına biraz cadılık yapmaya ne dersin? Sürekli senin hırsını kırdığını, aslında sana güvenmesi gerektiğini ve hatta seni desteklemesini istediğini söyle. İnandıktan sonra her şeyi yapabileceğini, gerçekten bir şeyi istediğinde onu başarabileceğini söylemeyi de ihmal etme. Eğer sana karşı aynı şekilde davranmaya devam ederse hayatında sana destek olacak birini istediğini söyleyerek ondan ayrılabilirsin.

Doğallık
Aslında hayatta en zor şey kendin olmaktır. Farkında olmadan insanların yanında kasılır ve gerçekte olmak istediğimiz kimliğe bürünürüz. Hatta bazen bazı olaylar olur ve kendi kendine “Ben normalde böyle yapmazdım” bile deriz. O yüzden arkadaşlarının senin yanında rahat, kendileri gibi olduğunu fark ettiğin zaman dünyalar senin olmalı! Çünkü arkadaşın seni o kadar çok seviyor ve sana o kadar çok güveniyor ki yanında kendisi gibi olmaktan çekinmiyor. Kafasından geçenleri ikinci bir kere düşünmüyor. Her ne olursa olsun onu seveceğini ve gözünde yerinin değişmeyeceğini biliyor. Bu da her daim gerçekten var olan karakterini sana yansıtmasını sağlıyor. İşte bu yüzden de o arkadaşın aslında gerçek bir dost. Sen de bunu fark etmeli ve dostum dediğin arkadaşına karşı her zaman elinden geldiğince peri gibi iyilikler saçmalısın.

Burnu havadalık
En yakın arkadaşınla konuştuğunuz her konuda o hep en iyisini kendisinin bildiğini iddia ediyor. Sürekli olarak seni kendi bildiğine inandırmaya, ikna etmeye çalışıyor. Sen ne kadar emin olursan ol, kesinlikle buna inanmıyor. Kendisinin çok araştırdığını, bu konuyla ilgili çok yazı okuduğunu söylüyor. Üstelik bunu zaman zaman tartışmalarınızda da hissediyorsun. Yaptığın bir harekete kırıldığında bunun kesinlikle yanlış olduğunu ve aslında öyle bir şey yapmaman gerektiğini söylüyor. Sen bu konuda sesini çıkarmadıkça sürekli olarak üzerine gelmeye devam ediyor. Resmen seni denediğini düşünüyorsun! İlk başlarda sessiz kalabilirsin ancak bu durumun devam ettiğini fark ettiğin zaman her şeyi en iyi onun bilemeyeceğini, başka insanların düşüncelerine de değer vermesi gerektiğini söyle. Sürekli olarak böyle davranmasının çok kırıcı ve küçük düşürücü olduğunu belirtmekten de korkma. İnsanların aslında onu ne kadar ukala ve bilmiş olarak görebileceklerini ve bu yüzden yakın bir zamanda etrafında hiçbir arkadaşının da kalmayabileceğini dile getir. Onunla ciddi bir konuşma yaptığın takdirde durup bir düşünecek ve haklı olduğuna inanacaktır.

Dürüstlük
Kardeşin, aranızda geçen bir takım olaylar karşısında ne kadar sinirleneceğini ve bozulacağını bile bile sana gelip dürüst düşüncesini söyledi. İlk başta ona böyle yaptığı için kızdın. Ama olayları kendi içinde büyütmeden oturup bir düşünmelisin. Kardeşin, her olursa olsun gelip olacakları göze alarak dürüst davrandı. Seni sevdiği, saygı gösterdiği için belki de üzülebileceğin bir şeyi senin yüzüne vurdu. Buna bozulmak yerine, mutlu olmalısın, çünkü kardeşi doğru olanı yaptı! Sen de ona kızmak yerine teşekkür et ve her daim sana karşı böyle olmasını istediğini söyle.

Samimiyet
Kankan hoşlandığın çocuğu aslında hiç sevmediğini, bazı hareketlerin onu rahatsız ettiğini söyledi. Hatta kızlarla çok fazla muhabbet ettiğini bu yüzden ona güvenirken biraz tedbirli olman gerektiğinden de bahsetti. Sen ise sinir küpüne dönüp sürekli bu durumu inkar ettin ve kesinlikle onun yanlış düşündüğünü söyledin. Bunları söylemek yerine kankanın aslında haklı olabileceğini, işin içine duygular girdiği zaman bu durumu göremiyor olabileceğini düşün. Onun fikirlerine değer ver ve saygı göster. Bu düşüncesini haklı bulmadığını ama yine de değerlendireceğini söyle. Sonuç olarak en yakın arkadaşın senin mutsuz olmanı istemez değil mi?