Onun uzaydaki bir yıldız kadar sana uzak olduğunu düşünüyor, ama yine de onu düşünmekten kendini alamıyorsan, sen de platonik aşka yakalanmışsın demektir.
Onu görmek seni heyecanlandırırken, o senin farkına bile varmaz belki de. Ya da sen heyecandan tir tir titrersin, o kendi dünyasıyla meşguldür. O, senin hayatının “en”idir. Ancak sen onun için gayet sıradan… En ufacık bir hareketi seni günlerce düşündürür, “acaba ne demek istedi”, “yoksa anladı mı”, “o da beni seviyor mu” diye… Her yerde de çıkabilir karşına; yasa, yasak, kural dinlemez pek. Tıpkı kalbinin senin sözünü dinlemediği gibi… Peki, nedir, ne değildir, nasıl baş edilir platonik aşkla?
Okulda platonik
En güzel platonik aşkların yaşandığı mekandır. Aynı sınıftaysanız bir anlamda şanslı sayılırsın; onunla konuşma, şakalaşma, sosyal aktivitelerde bulunma, hatta aynı sırada oturma ihtimalin hayli yüksektir, hatta pek çok durumda kaçınılmaz. Ne yapıyor, kimlerle konuşuyor, hangi kıza bakıyor, o da senden hoşlanıyor mu gibi sorulara vereceğin yanıtları bulman pek zor olmaz. Bu çocuk başka sınıftaysa eğer, teneffüsleri dört gözle beklersin, okul maçlarını, sırf onu izleyebilmek için kaçırmazsın. Okuldaki platonik aşkın en can sıkıcı tarafı ise, onun başka kızlara göstereceği ilgi, alakadır. Bu durumda sık sık canının sıkılması, sinirlerinin bozulması kaçınılmaz olur. Böyle durumlarda onun dikkatini çekmek için en olmadık sözler söyleyip davranışlar sergileyebilirsin. O yüzden kontrol mekanizmasını elden bırakmamanda fayda var.
Aynı sokakta platonik
Büyük ihtimalle senin evinin biraz yakınında oturuyordur. Her zaman görmek isteyeceğin için, odandan çok balkonda takılmayı tercih edersin. Hatta olasılıkları artırmak için, evin dış işlerine karşı sende ciddi bir hassasiyet oluşur; anne ve babanın ihtiyaçları için market, manav, kırtasiye gibi her türlü alışverişe büyük bir istekle sen çıkmak istersin. Gerek aile fertleri, gerekse komşular durumu anlamsınlar diye göstereceğin çaba ise, işin en can alıcı noktasıdır…
Yorum Yapın