#AileBaskısı
Dışarı çıkmak ya da arkadaşında kalmak istediğinde mutlaka annenlerden izin alman gerekiyor. Her “hayır” cevabını duyduğun zaman sinir oluyor, bir türlü neden hayır dediklerini anlayamıyorsun. Odana kapanıp hiç çıkmayarak onlara ceza veriyorsun kendi kendine. Bazen de oda kapılarını çarpıyorsun hıncını almak için. Ama hiçbir zaman yetmiyor. Yatağına yatıp ağlıyorsun. “Ben ileride çocuğuma böyle yapmayacağım” diye dert yanıyorsun. Bunu annene söylediğinde “Çocuğun olduğu zaman anlarsın” diyor sadece. Bazen “Hiç olmasalar da kimseden izin almak zorunda kalmasam, istediğim gibi yaşasam” diyorsun. Ama içten içe de biliyorsun aslında onlar olmasa ne kadar mutsuz olacağını. Anneni ya da babanı üzecek ufacık bir olay olduğunda dünyalar başına yıkılıyor. Baban grip olduğunda, ateşinin kaç derece olduğunu annenden daha çok merak ediyorsun. Sana her ne kadar kızsalar da, izin konusunda problem yaşasanız da, gece internetin başında oturuyorsun diye ne kadar laflansalar da onlarla anlaşmaya çalışıyorsun. Tartıştığınızda bile orta yolu bulmak için kendi fikrini söylüyorsun mutlaka. Direniyorsun onlarla aranın iyi olması için. Çünkü onları karşılıksız seviyorsun ve her daim hayatında olsunlar istiyorsun.
#Dedikodu
Bir gün arkadaşın gelir ve seninle ilgili bir şey duyduğunu söyler. Öbür gün aynı şeyi başkasından duyarsın. Üstelik bu sadece okulla sınırlı kalmaz. Dershanede, oturduğunuz semtte de zaman zaman hakkımızda birçok şey söylenir. İlk öğrenmek istediğin şey ise bu dedikodunun kimden çıktığıdır. İlk başta çok sinirlenirsin, ama zamanla normale dönmeye başlarsın. Çünkü onlar gibi sen de dedikodu yapıyorsundur. Hiç birimiz, hiçbir zaman vazgeçmeyiz bundan. Kendimize eğlenecek malzeme ararız. Ama biri bizim hakkında konuştuğu zaman da küplere biner, sinir krizleri geçiririz:) Bir süre sonra takmamaya başlarsın. “Amaaan insanlar konuşuyorlar, beni tanıyan biliyor zaten gerçekleri” diyerek durmazsın üstünde. Arkadaşların şaşırırlar bazen bu kadar rahat olmana. Ama onlar da kısa bir zaman sonra takmamaya başlar. Merak etme, bu duruma bu kadar normal yaklaşan sadece sen değilsin. Dünyada kimse kendisi hakkında dedikodu yapılması sevmez, ama başkalarıyla ilgili konuşmaya bayılır:) Sanırım doğa kanunu gibi bir şey bu. O yüzden hakkımızda ne kadar dedikodu çıkarsa çıksın, yılmadan hayatımıza devam ediyoruz, pes etmiyoruz.
Yorum Yapın