Zoom

#direnHeygirlKızı

Hoşumuza gitse de gitmese de, hayatımızda bir şekilde hep var olan durumlara karşı dimdik ayakta durmaya çalışıyoruz. Aşk acısı, sivilce, kıskançlık ve daha fazlası… Bu sorunlara bizimle birlikte direnmeye hazır mısın?


#AyrılıkAcısı
Direndiğimiz tüm olaylar arasında belki de bize en zor olanı ayrılık acısı… Bir türlü bitmek bilmez, acıttıkça acıtır, gecelerce uyutmaz, ağlatır, gözlerimiz kan çanağına döner. Evden dışarı adım atmak istemeyiz, kimseyle konuşmayız, pencereden dışarı bile bakmayız. Kısacası kendimizi dünyadan soyutlarız. Sadece müzik dinler, her seferinde de de ağlarız. Çünkü hep bizi üzecek şarkıları dinleriz. Kısır döngü gibidir aslında bu. O bunalım şarkıları dinlemesek kendimizi daha kötü hissetmeyiz, neşemiz yavaş yavaş yerine gelmeye başlayacaktır ve tekrar hayata döneriz. Ama elimiz her seferinde o en acıklı şarkıya gider. Ama bir yandan da pes etmeyiz. Direniriz ayrılık acısına. İçten içe bir gün biteceğini biliriz. Belki de bildiğimiz için o anın tadını çıkarırcasına dinleriz o depresif şarkıları. İçimizdeki bütün nefreti, kini kusarız ağlayarak. Suratımız beş karış otururuz babamızın yanında. “Ne oldu?” diye sorduğunda içimizden açıklama yapma isteği gelmeyeceğini bildiğimiz halde gülmek istemeyiz. Somurta somurta, ağlaya ağlaya, günler geçer. Bir gün uyandığımızda daha iyi hissederiz kendimizi. Dünya daha bir anlamlı gelir bize. İşte o anda deriz ki: “İyileşiyorum galiba”. Evet, iyileşiyoruz. O günden sonra gerçekten kendimizi daha mutlu hissetmeye başlarız. Direndiğimiz ayrılık acısından galip bir şekilde sıyrılırız ve bunu yendiğimiz için çocuk gibi mutlu oluruz.

#Sivilce

Bazı insanlar vardır ki onların doğuştan çok şanslı olduğunu düşünürüz. Ergenlik döneminde bile yüzlerinde sivilce çıkmaz. Onların yanında kendini çirkin ördek yavrusu gibi hissedersin. Her sabah uyandığında mutlaka yeni bir tane sivilce daha çıkmıştır. Seni mutsuz ve çirkin hissettirmek için her gece toplanan bir takım düşmanlar… Onları kapatmaya çalışırsın bir şekilde. Pudrayla, kapatıcıyla, kimi zaman da saçlarınla. Kitaplardan, dergilerden, internetten sürekli sivilcelerini yok edecek formüller araştırırsın. Ama hiç biri kökten çözmez sorununu. “Kimse beni böyle beğenmeyecek” diye düşünürsün. Okulun en güzel kızına baktığında yüzünde bir tane bile sivilce göremezsin ve bu seni daha da çıldırtır. Hayata küsersin, hep “Neden ben?” diye sorarsın kendi kendine. Ergenlik dönemini atlatmaya başladıktan sonra hepsinin kendiliğinden geçtiğini göreceksin. Geçmese bile takmamaya başlayacaksın. “Sivilce de neymiş ya” diyerek dalga geçeceksin onunla. Umursamayacaksın. Hatta umursamamaktan mutlu olacaksın. Nereden mi biliyorum? Kendimden;)

Yorum Yapın