Ünlüler

Süpersonik yakışıklılar!

alt

GÜVEN KAPTANOĞLU

Bir aksiyon filminde rol alacaksın diyelim… Hulk gibi bir karakteri canlandıracaksın ve bir ayda 10 kilo alman ve bu kiloların hepsini kas yapman lazım. Ne yaparsın?

Hiç düşünmeden yaparım, 24 saat çalışırım. Protein haplarından alırım.

O haplar zararlı değil mi?

Çok yararlı olduğu söylenemez. Ben eskiden çok zayıftım ve bu haplardan kullanıyordum. Şimdi kullanmıyorum, ama böyle bir rol olursa tekrar içebilirim.

Sence fiziksel olarak dünyanın en güzel ırkı hangisi?

Soğuk ülkelerin insanları güzel:) Ruslar ve Ukraynalılar.

Kızlar en çok neyinden hoşlanıyorlar?

Gülüşümü çok severler.

Halter, güreş gibi ata sporlarımız var ya, bu sporlar insan anatomisini baya bozuyor? Bu sporu yapanlar kısacık kalırlar. Sence insan neden bu sporlarla uğraşır?

Babadan kalma bir alışkanlık olabilir:) Ben de bunu merak ederim hep. “Aslanım, paşam, pehlivanım” sözlerini duymaktan hoşlanıyorlar herhalde.

Dansla aran nasıl?

Çok severim.

Bale yapar mısın?
Yapmam, çünkü çok feminen. Hip hop, Latin, modern dans yaparım ama bale yapacağımı sanmıyorum.  

 

Ekolojik 
MURAT EMRE CELESİN

Vahşi hayvan belgesellerini sever misin?

Evet, özellikle National Geographic Wild kanalını çok seviyorum. Ona kilitleniyorum. Belgesel DVD arşivlerim var evde.

Orada en çok ilgini çeken hayvanlar neler?

Yaşam mücadeleleri ben çok şaşırtıyor. Anakonda yılanlarının dev gibi bir ineği yutması çok enteresan. Normalde nasıl olur diyeceğin şeyleri orada canlı bir şekilde izliyorsun. Artık insanlar şehir yaşamının içine o kadar gömülmüş ki, o kanalı açınca orada kalıyorsun. Yeşil görmeye o kadar hasret kaldık. O yüzden her fırsatta kendimi yeşil alanlara atıyorum.   

Bizim kaybettiğimiz ve hayvanlarda olan değer ne sence?

Saflık. Kesinlikle, art niyetsiz bir dünyada yaşıyorlar. Benim bulunduğum işte, herkes birbirinin ayağını kaydırmak için elinden geleni yapıyor. Hayvanlarda böyle bir şey yok.

Farz edelim ki yeryüzünde bir tufan oldu ve geriye sadece iki hayvan türü kalacak… Sende de Nuh’un gemisi gibi büyük bir gemi yok, sadece minik bir taka var:) İçine hangi iki hayvanı alırdın?

Öncelikle bir güvercin olsun ve ağzında zeytin dalıyla gelip bana kara ne tarafta onu göstersin. Diğeri de benim yaşamamı sağlayacak bir hayvan olsun. Etinden sütünden faydalanabileceğim bir inek olabilir örneğin:)

Dünyada sıfır teknoloji olduğunu düşün. Bu seni mutlu eder mi?

Tabii ki eder, zaten bu yüzden sürekli trekking’e gidiyorum. Çok mutlu olurum.

Elindeki bütün teknolojik aletlerin (telefon, cep telefonu, televizyon vs) yok olduğunu düşün… Ne yaparsın?

Eskiden zaten yoktu bunlar, yavaş yavaş alışırım yine. Blueberry telefonları yokken bilgisayardan bakıyorduk maillerimize, bilgisayarlar yokken telefonlar ve çağrı cihazları vardı. O da yokken ankesörlü telefon vardı. Geriye doğru gider alışırdım. Zaten elimizde olan bütün teknolojik aletler işlerimizi kolaylaştırdığı kadar da ömrümüzü kısaltıyor. Bizi sosyallikten ve arkadaş çevremizden dışarı itiyor. Kopuyorsun insanlardan. Birinin doğum gününü kutlamak veya bayramda büyüklerinin elini öpmek için telefona sarılmamalısın. Yanına gitmelisin. Türk örf ve adetlerinde bu var. Bunu canlı tutmak ve kendi çocuklarımıza geçirmek için çok önemli bir şey olduğunu düşünüyorum.  

Reenkarnasyonla dünyaya bir hayvan olarak gelsen, hangi hayvanı seçerdin?

Öyle bir durum olursa, hiç dünyaya gelmemeyi tercih ederim açıkçası.

Neden? Mecbursun ama seçeceksin bir hayvan:)

Kendimi ifade edemediğim bir dünyada yaşamak istemem.

İfade edemediğini nereden biliyorsun? Belki hayvanlar da kendi içlerinde iletişim kurabiliyorlardır…

O zaman kuş olmak isterdim. Uçmak ve özgür olmak isterdim. Bir karınca gibi dört metre kare alanda dünyaya gelip orada ölmek istemezdim.

Tekrar dünyaya gelsen kadın mı erkek mi olurdun?

Halimden gayet memnunum:)

Kızların neler düşündüğünü, neler yaşadığını merak etmiyor musun?
Açıkçası merak etmiyorum. Tanıdığım bütün kadınlar “Keşke erkek olsaydım” diyorlar:) Ayrıca fiziksel olarak da selülit gibi dertlerle uğraşmak istemezdim.  

Bir bilim adamısın ve doğayı, hayvanları korumak için bir alet icat edeceksin. Bu nasıl bir şey olurdu?

Öyle bir teknoloji yaratırım ki, doğaya hayvanlara ve insanlara zarar vermez. Örneğin cep telefonu, hiçbir şekilde pili bitmeyecek. Etrafına radyasyon yaymayacak. Telefon bile bir yerden sonra çöpe atılıyor. Öyle bir şey olmalı ki devamlı kullanılmalı. Cep telefonunu, birden tavaya, sonra buzdolabına ya da çamaşır makinesine dönüştürecek bir teknoloji geliştirmek isterdim.  Her şeyi tek bir şeye indirebilmek isterdim.

Teknolojiden uzak, ıssız bir adadasın, yaşamını nasıl sürdürürsün?

İki sene sonra deliririm, ama başlarda hayatta kalmaya çalışırım.  Yağmur suyunu toplar su içerim. Meyveleri toplar, karnımı doyururum. Balık avlamaya çalışırım. Güneşten kendime takvim çıkarırım Yanımda biri olsa daha iyi olurdu tabii, çünkü orada açlık değil, yalnızlık delirtir insanı.

Denizi sever misin?

Çok severim.

Bugüne kadar denizde gördüğün en güzel şey neydi?

Babamla birlikte Dalyan’a İztuzu sahiline gittiğimizde, babamın ayağının altından bir tane Caretta kaplumbağası geçti. Babamın dengesini bozdu, dev gibi bir kaplumbağaydı! Çok tatlılar. Yunusları da çok severim.

 

 

 

 

Yorum Yapın