Son albümü “Wonder” ve “In Wonder” belgeseliyle Shawn Mendes son aylarda bizi epey bir meşgul ediyor. Hayatındaki gelişmeleri, albümü ve belgeseli hakkında neler düşündüğünü bir de Shawn’ın ağızından dinleyelim.
Albümü “Wonder” üzerine
“İnsan olarak geliştim ve bu da müziğime yansıdı. Hiç olmadığım kadar gerçekçi olmaya çalıştım. Kendi hayatımı ve düşüncelerimi dürüst bir şekilde yansıttığımı düşünüyorum. Artık etrafıma açıkca bakıp olayları ilk kez çok daha net görebiliyorum.”
Camila Cabollo’nun albüme etkisi üzerine
“Camila tüm süreç boyunca benimleydi. Yanımda beni fikirlerime bağlı kalmam için zorlayan biri oldu. Sanatçı olmanın ilginç yanı, her zaman her şeyi bir kenara atmak istiyormuşsunuz gibi hissettiren ve şarkıları ilk ortaya çıkardığınızda sahip olduğunuz heyecanı unutturan anlar olmasıdır. Beni o anlarda zorlamak için her zaman oradaydı. ‘Cesaretin kırılmasın. Devam et’ diyerek bana hep destek oldu. Bunu ona çok borçluyum.”
Justin Bieber ile çalışması üzerine
“‘Monster’ bir süredir hazır olan bir parçaydı ancak bir şeylerin eksik olduğunu hissettiğimden yayınlayamıyordum. Justin ile arkadaşlığımız ilerleyince şarkıyı tekrar dinledim. Bir anda şarkı düzgün bir şekilde şekillenmeye başladı. Onunla iş birliği yapmak tüm taşları yerine koydu. O çok yetenekli ve çok kibar. Onunla çalışabilmek gerçekten harika bir deneyim oldu.”
Justin’in desteği üzerine
“Justin küçük yaştan itibaren bu sektörde ve çok şey yaşadı. Bu sebeple hepimize göre tüm yaşananlara farklı bir açıdan bakabiliyor. İyi şeylerin bir de karanlık yönü olduğunu biliyor. Justin yaşadığımız her şey için minnettarım olmamız ve etrafımızda olan bitenlere bakmamız gerektiği konusunda öğüt veriyor. Ondan öğrenecek çok şeyim var.”
Yeni yaratıcı tarzı üzerine
“Her zaman stüdyoya girip oradakilere ‘Yapacağımız şey bu’ gibi komut vermem gerektiğini hissettim. ‘Wonder’ için stüdyoya girdiğimde yapımcılara ve söz yazarlarına bir göz attım. Bu insanlar sevgi ve güven duyduğum kişilerdi. Koltuğa oturdum ve elimden gelenin en iyisini yapmaya çalıştım. Başardım da. Bunun için kendimi gerçekten şanslı hissediyorum. Çünkü bir şey yaratırken ilhamınız olmayabilir ancak yanınızdaki kişiler size bu konuda yardımcı olacaktır. ‘Wonder’ ile beraber bu yaratıcılık tarzını keşfettim.”
Hassas yapısı üzerine
“Kendimi bildim bileli hep savunmasız biri olarak görmüşümdür. Her zaman kendimi kaygıdan bahseden havalı, duyarlı, savunmasız biri olduğumu düşünüyordum ta ki çok ciddi olduğum bir kız arkadaşım oluncaya kadar. Camila ile olmaya başladıktan sonra zayıf biri olmaktan ne kadar korktuğumu anladım. Onunla gerçekten iletişim kuramadığım bir ay geçirdim çünkü kaygıyla boğuşuyordum. Beni zayıf görmesini istemiyordum. Neredeyse ilişkimizi mahvetmenin eşiğindeydim.”
Karantina üzerine
“Salgın ve karantina korkunç ve gerçekten zor olsa da, benim için güzel bir şey yarattı. Miami’ye gittim. Orada Camila ve ailesiyle yaşıyordum. İlk hafta panik içindeydim. Bir albüm yapmamın olanaksız olduğunu düşünüyordum. Ancak günler ilerledikçe sevdiklerimle beraber bir yerde olmanın ne kadar güzel olduğuna alışmaya başladım. Film izliyor, yemek pişiriyor ve çamaşır yıkıyorduk. Kulağa aptalca geldiğini biliyorum ama 15 yaşından beri dünyayı gezerken, en son ne zaman çamaşır kokusu aldığımı hatırlamıyorum. Hoş bir koku. Gerçekten sakinleştirici bir koku.”
“In Wonder” üzerine
“Belgeseli 30 yıl sonra izlemenin benim için nasıl olacağını hayal edemiyorum. Benim için nefes kesici olacak. Bir sahnede kendime aşırı yüklendiğimi fark ettim. Geriye dönüp baktığımda, ‘Dostum, kendine biraz ara vermelisin, gerçekten kendine çok fazla baskı yapıyorsun’ dedim. Bunu deneyimlemek çok güzeldi.
Yorum Yapın