Sempatik ruhlu

“4N1K”nın Ali’si Atakan Hoşgören tüm sempatikliğiyle Yaprak ile Ali’nın geleceği ve ilişkileri hakkındaki soruları yanıtladı:)

Röportaj: İrem Naz Güvel

Oyuncu olmasaydın şu an karşımda nasıl bir Atakan Hoşgören oturuyor olurdu?

Oyuncu olmasaydım büyük ihtimalle ya ticaretle ilgilenirdim ya da pilot olurdum. Çocukken pilot olmak ayrıcalık diye düşünürdüm. Sonra fark ettim ki oyunculuk da çok ayrıcalıkmış. Bu yola amatör bir şekilde başladım. Reklamlar derken set ortamını sevdim. “4N1K” geldi ve işte o zaman ileride oyunculukta bir şeyler yapabilirim diye umutlandım. İyi ki de pilot olmamışım, oyuncu olmuşum:)

Peki, “4N1K” setine gitmeden önceki geceyi anlatır mısın? 

Başrolü değiştirmek kolay bir şey değil. Bu benim için riskti ve aynı zamanda ilk başrol deneyimimdi. Hafiften bir korkma vardı. Kendime güveniyordum ama “Kitle beni kabul eder mi?” dedim. Derken ilk Gözde ile tanıştım. Beni çok sıcak karşıladı. Setten bir gün önce tabii ki heyecan bastı. İlk açıklandığımda yüzde 50 beni kabul etti. Ben onu bile beklemiyordum. Yüzde 10 kabul eder diyordum. Sonrada baktım ki artık o kitlenin yüzde 100’ü de beni seviyor. Ben de onları çok seviyorum. Çok güzel bir aile olduk:)

Team Ali ve Team Barış grupları hakkında neler düşünüyorsun?

Tatlı bir rekabet olarak görüyorum. Ama bu rekabet bazen hayranlar arasında kötü kavgalara sebep oluyor. Böyle bir şeye hiç gerek yok. Çünkü biz orada işimizi yapıyoruz ve farklı karakterleri canlandırıyoruz. Evde rekabete girin ama bu kavgaya dönmesin. Sadece bu kısma üzülüyoruz.

“4N1K” sence neden bu kadar çok sevildi?

Günümüze kadar çok gençlik dizisi yapıldı ve hepsi de tatlı işlerdi. Ama bu işte ekstra bir samimiyet gördüm. Bu jenerasyona o kadar bağlı bir iş ki. Güncel kitleyi takip edebildiğimizden dolayı mutluyuz. 

Dizideki esprilerden favorin hangisi?

Favori bir sahnem var. Öğrenci evinde sayacı ters çevirdiklerinde fatura eksilere düşüyor. Elektrik idaresinin bize borcu çıkıyor. Gökhan’ı duvara yapıştırıyoruz. O sahne çok hoşuma gitmişti, çok gülmüştük.

Yaprak neden Ali’yi seçmeli?

Ali 12 senedir ona aşık ve hep içten içe onu korudu. Hissettirmeden onu koruyabilecek kadar naif biri. Yaprak’a açılabilme umudu hep var ama korkuyor. Sonuçta 12 senelik arkadaşlar. Ali de bunda korkmakta haklı. Açılsa dahi Yaprak ve çocukların nasıl tepki verecek? O yüzden çok zor bir durum. Ali bunu aşıp Yaprak’a açılabilirse, bence o Ali’yi seçer. (Röportaj sırasında, Atakan bu cümlesini tamamladığında eline bir yaprak düştü:) )

Bir kızda ilk ne dikkatini çekiyor? 

Oturup konuştuğumda zekasına ve ince detaylar vermesine çok önem veririm. Dış görünüş olarak “Böyle olmalı” diyemem. Farklı bir tipleme zaten beni içine çeker ve onunla konuşmaya başlarım. 

Birinden çok hoşlanıyorsun. Nasıl açılırsın? 

Bir kızdan hoşlanıyorsam beklemem. Biraz Ali’nin tersiyim o konuda. Hoşlanıyorsam hoşlandığımı belirtirim. Her şey olacağına varır.

Yaşın küçük ama ilişkiler senin için ne ifade ediyor?

İlişkilerde kız da erkek de birbirine bir şeyler katabilmeli. İlişkiler sadece aşktan ibaret değil. İnsanlar o ilişki sürecinde birbirinden bir şeyler öğrenebilmeli. Bu benim için çok önemli. Çünkü kendine bir şeyler katabildiğin sürece yaşın kaç olursa olsun büyüyorsun. 

Bir hayranınla çıkar mıydın?

Evlenirim:) Neden olmasın canım, olabilir. 

Kız arkadaşınla buluştun ve sürekli telefonuyla ilgileniyor. Nasıl bir tepki verirsin?

Benim uyarmama gerek yok. “Telefonunu bırak” diye saçma sapan tavırlara girmem. Zaten bana önem vermeyip telefonla ilgileniyorsa kalkıp giderim.

İleride oyunculuk alanında kendini nasıl geliştirmeyi düşünüyorsun?

Oyunculuk alanında eğitimimi almaya devam ediyorum. Bu alanındaki en yüksek hedefim Hollywood. Üniversiteye de devam ediyorum. Onun dışında elektrogitar ve dövüş sanatları gibi yeni şeyler

 

İlk aşk mı, son aşk mı?

Son aşk.

Telefon ekranının mı kırılması, yoksa başkasının telefon ekranını mı kırmak?

Başkasına zarar gelmesin, benim telefonumun ekranı kırılsın.

Uzak mesafe mi, yakın mesafe ilişki mi?

Tabii ki yakın mesafe.

Türkiye’de farklı karakterleri mi canlandırmak mı, yoksa yurt dışına gidip ömrün boyunca tek bir karakteri canlandırmak mı?

Çok zor bir soru. Türkiye’de farklı karakterleri canlandırmak:)