Röportaj

Marketten alışveriş yapamayan yakışıklı:(

Şarkılarını dinledikçe şunu fark ediyoruz, kesinlikle kendi tarzını oluşturan, kimseye benzemeyen birisin. Tamamen, içinden geldiği gibi yazıp söylüyorsun ve seviliyorsun. Bu duygusallıksa, öyle devam etmelisin…
Yurtdışında durum biraz daha farklı işte. Bir destekleyenler var, bir de lanet edenler var. Zaten bir iş yaptığınız zaman önünüzdeki kitle ortadan ikiye bölünüyor. İyi yapmanı isteyenler, bir de yapama diye bekleyenler var. Ama bir şekilde kendi hissettiğiniz bir sorumluluk da var. Benim “Afilli Yalnızlık” albümüm İngiltere’de bir kategoriye girse, “Alternatif indie” tarzı olarak geçer. Bu tarz da en yenilikçi müzik akımlarından biri. Elektronik bir sample kullanacak olsanız, en yenisi olmak zorunda. Bu yüzden ekip olarak çıldırdık. Tartışmadığımız noktası kalmadı, bitti dediğimiz anda da hiç olmadığını fark ettik. Fazlaca mantık girmiş o işin içine galiba.
 

 

 

 

Şu an kariyer olarak olmak istediğin yerde misin?
İstediğim yerdeyim, zaten bunu da pek düşünmüyorum. Hep bir sonraki işi planladığım için kariyerimde hangi noktada olduğumu takmıyorum kafama. Ama mutluyum halimden. Beni seven ve destekleyen insanlar var. Son günlerde doğru düzgün konserler yapılamıyor ama fan kulübüm sayesinde, konserler veriyorum. Gittiğim her yere geliyorlar ve beni yalnız bırakmıyorlar. İnsana kendini daha özel hissettirecek bir şey de yoktur herhalde.

Sürekli çalışıyorsun, biraz yatayım dediğin zamanlar olmuyor mu? Birileri mi zorluyor seni çalışmak için?
Kimse zorlamıyor tabiî ki:) Geçen gün “Ben neden bu kadar yorgunum?” diye düşündüm. 2002’e 6.Cadde’de olduğum günlerden beri çalışıyorum. O zaman daha çok çalışıyordum çünkü bir taraftan okulla da cebelleşiyordum. O zamandan beri, bir ay şarteli kapatıp hiç tatil yapmamışım. 7 sene olmuş, çok istiyorum bunu ama yapmam gereken bir sürü iş var. Yapacak vaktim yok.

Yorum Yapın