Röportaj

Hobbit yakalandı!

O kadar küçük, sessiz ve çevik olmasına rağmen hobbit Bilbo Baggins elimizden kaçamadı; karaktere hayat veren Martin Freeman sorularımızı yanıtladı!

 

Röportaj: Arzu Dalyan

Son yıllarda, “Sherlock” ve “Fargo” gibi diziler, “Hobbit” filmleri derken başarılı yapımlarda rol almak hayatını nasıl etkiledi?
Tüm bu saydıkların gerçekten hayatıma ciddi ve güzel değişiklikler getirdi, ben de bunun tadını çıkarıyorum tabii. Tüm işlerim bu kadar yolunda gittiği için gerçekten çok şanslı hissediyorum. Bu şahane bir şey; hayal ettiğimden çok daha fazlası. Anlayacağın hayatım oldukça değişti, artık baya bir meşgulüm.

İnsanlar seni sokakta görünce Bilbo diye sesleniyorlar mı?
Evet, ara sıra oluyor. “The Office” dizisinde oynarken, birkaç yıl boyunca sokakta bana Tim diye seslenenlere de denk gelmiştim. Halen arada böyle şeyler oluyor ama bir süre önce insanlar artık Martin Freeman diye de seslenmeye başladılar ki bu beni çok mutlu ediyor. Yine de halen Bilbo diyenler var.

Bilbo, sende iz bırakan bir rol mü?
İz bırakmak değil de, oyuncu olarak bazı karakterlerinizi hep hatırlıyorsunuz. Mesela birkaç hafta önce, bu film için ek ses kaydı yaptım ve normalde filmlerde hiç yapmadığım şekilde sesimle oynadım. Bunu yaparken, psikolojik ve duygusal olarak kendimi filmlerde nasıl hissediyorsam seslendirme sırasında da öyle hissetmeye çalıştım. Eğer biri kafama silah dayasa ve “Haydi şimdi Bilbo karakterine bürün” dese, duruşum, hareketlerim ve mimiklerim anında değişir. Ama karakterin iz bırakması gibi bir durum söz konusu değil. Şimdiye kadar canlandırdığım hiçbir karakterin öyle bir etkisi olmadı.

“Sherlock” dizisinde beraber rol aldığın Benedict Cumberbatch’i bu film serisinde ejderha olarak görmek sana tuhaf geliyor mu?
Hem tuhaf hem de değil. Bence ejderha rolüne çok uygun biri. “Sherlock” dizisinde yer alsın ya da almasın, Benedict ejderhayı oynamak için uygun, o yüzden bu durumu garip bulmuyorum. Sadece bazen; “Sanki evren, ekranlarda sürekli bizi bir araya getirmek için uğraşıyor” diye düşünüyorum ama çekimlerde onu pek gördüğüm de söylenemez. Genelde yalnızca onun sesiyle çalıştım ya da onun repliklerini bana başkası okudu. O yüzden durumu çok yadırgamadım. Ama insanların bizi artık çift gibi görmeye başlamasını dersen, ortada tuhaf bir durum olduğu kesin.

Ejderhayla çoktan karşılaştığına göre Bilbo’nun son filmdeki en büyük sınavı ne?
Dediğin gibi ejderhayla çoktan karşılaştı. Filmin sürprizini kaçırmadan şunu söyleyebilirim ki; onun için bu filmde işin en zor kısmı barışı sağlamaya çalışan bir arabulucu olmak; devasa savaşı önlemeye çalışmak. En zor işi bu.

Yorum Yapın