Röportaj

Emre Aydın

alt

 Kim demiş aşk yok diye? Bak, Emre Aydın o güzel aşk şarkılarıyla Mtv Avrupa Müzik Ödülleri’ne aday oldu, Hande Yener’i, Hayko’yu, Sagopa’yı sollayıp Avrupa yollarına düştü! Liverpool yolculuğu öncesi onu yakaladık ve aşktan takıntılarına her şeyi konuştuk.

 

 

 

Yazı: Hazan Aköz

 

Emre Aydın’ın dergimizdeki röportajına doyamadıysan, işte sana bu güzel sohbetin devamı…

 

Son zamanlarda yurt dışında bir şeyler yaptın mı?
Yaptım. Almanya, Hollanda, İngiltere’de konserler verdik.

Nasıl geçti? İlgi nasıldı?
Çok güzel geçti. Özellikle Almanya’da çok Türk var. İstanbul’daki izleyici profilim nasılsa, oraya gelen dinleyiciler de üç aşağı beş yukarı aynıydı. Almanya’da ayrı ayrı dört şehirde, Hollanda’da da iki kere çaldık. İngiltere’ye de gittik, çok güzel geçti. Tek problem Türkçe şarkı söylediğiniz için Türkçe bilen insanlar seviyor veya sevmiyor. İngiltere’de siyahi insanlar vardı örneğin. Ekipten birileri konuşmuş onlarla, meğer Türkçe biliyorlarmış. Eğer popüler dile hitaben bir şeyler yaparsanız, diğer insanlar da sizi anlama şansı yakalayabilir.

İngilizce albüm yapmayı düşünmüyor musun hiç? Daha önce de konuştuk seninle bunu ama artık bu fikre daha yakın olmalısın. Çünkü Mtv’ye gidiyorsun?
Evet.

İngilizcen nasıl?
Fena değil, ama nasıl şarkı sözü yazılır, nasıl yapılır bilemiyorum. Türkiye’de İngilizce albüm yapıldığı zaman Ricky Martin olmaya çalışılıyor. Bu algıdan hoşlanmıyorum ben. Dünya yıldızı olmayabilirsiniz. Örneğin Babylon’a pek çok yabancı grup gelir. Onları takip eden bir kitle olur. Çoğu insan bilmez, ama bizim Babazula grubu, devamlı Arjantin’de, Brezilya’da konser verir. Ben de ileride daha evrensel, içinde neyin de olduğu, caz, biraz daha elektronik bir İngilizce albüm yapabilirim, ama Lenny Kravitz olmak gibi bir derdim yok.

Bir açıdan da korkutucu, değil mi?
Evet ama aslında daha özgür olabileceğiniz bir şey.

Yorum Yapın