Keremcem’in James Bond halini, yani yeni Kerem James’i beğendin mi? Dergimizin aralık sayısındaki Keremcem röportajının devamını da merak ediyorsundur. İşte, güzel sohbetimizden geriye kalan küçük detaylar…
Yazı: Hazan Aköz Fotoğraflar: Özcan Keleş
Yurt dışında programlar yapma şansı yakaladın mı son zamanlarda? Oradaki tepkiler nasıl?
Çok güzel. Azerbaycan’a gittim apar topar. Orada bir güzellik yarışmasında söylüyormuşum. Sonradan haberim oldu. Çok değer veriyorlar müziğe. Konser salonunda playback şarkı söylememe izin vermediler örneğin. “Başımız derde girer” dediler. 2 playback ve geri kalan 6–7 şarkıyı canlı söylemeyi planlıyordum. “Aşk Bitti” ile çıktım sahneye ve gerisini de canlı söyledim bu durumda. Neyse ki gitarımı götürmüştüm yanımda. Tek gitarla tüm şarkılarımı söyledim. Çok güzel tepkiler aldım. “Ayrılık” diye bir türküleri var onu söyledim, deli oldular.
Yurtdışında insanlar bizim sanatçılarımızı çok iyi takip ediyorlar. Emre Aydın’ın MTV’de bizi temsil ettiği gibi. Çok büyük bir olay. Sen böyle bir şeyler yapmayı düşünüyor musun?
Çok beğeniyorum Emre Aydın’ı. Rock dinleyen biriyim zaten. Başarılı ve yaratıcı fikirleri olduğunu düşünüyorum. Avrupa’da olması çok başka bir şey. Çünkü o da Türk motifleri kullanıyor. Emre’den gördüğümüz kadarıyla ille de İngilizce şarkılar yapmak gerekmiyormuş, değil mi? Neden olmasın?
Hiç tarzını değiştirmeyi düşünüyor musun? Hem imaj hem müzik olarak.
Aslında çok şey yapıyorum. Tarzımı değiştirmeme gerek yok. Tarzımı sadece kendi solo albümlerimde koruyorum. Onun dışında “High School Musical”de Fransızca müzikal şarkıları söylemek, bu yaz çıkardığım dans albümü, çok başka başka şeyler. Aslında o kadar çok şey yapıyorum ki! Ama kalbimden kopan şarkıları söyleyebileceğim tek yer, solo albümlerim oluyor. O şarkıları yapmak da söylemek de hoşuma gidiyor. Ben de solo albümlerimi kendime saklıyorum.
Peki, imaj olarak?
Böyle iyi hissediyorum kendimi.
İmage maker’ın var mı?
Ayşe Sönmez. Onunla çalıştıktan sonra kendimi daha çok beğeniyorum.
Kostümlerin nasıl geliyor mesela?
Alışveriş yapıyoruz, biraz pahalıya patlıyor ama:) Resmi olarak 7 aydır beraber çalışıyoruz.
Dizi bitti, film projelerin var mı?
Çok istiyorum tabii ki. Geliyor böyle teklifler. Kendimi minimum düzeyde eleştirerek seyredeceğim bir film olmasını istiyorum.
Böyle bir şey için parasal anlamda bir yatırım yapar mıydın? Kendi filminin yapımcısı sen olacaksın örneğin…
Biz zaten Aykut Gürel’le dizi yapım şirketi kurduk: Çekirdek Yapım. Hatta ilk projemizi yeni çektik. Türkiye’nin ilk internet dizisi, “Proje 13”. Devam ediyor şu anda da. 400 bin kadar bir izleyici kitlesi bekleniyordu. Şu anda 5. bölümde. 200 bin civarında izleyicisi var.
Peki, böyle bir internet dizisinin dünyada bir örneği var mı?
Tabii ama Türkiye’de bölüm bölüm yayınlanan ilk proje.
Hangi, tarz bir filmde oynamak isterdin: Aksiyon, dram, komedi? Seni komedi filminde düşünemiyoruz ama:) Çünkü tarz olarak daha beyefendi, drama yatkın bir yönün var.
Oynadığım diziler komedi değildi ama durum komedileri vardı aslında içinde. “Aşk Oyunu”nda, “İki Yabancı”da ve “Elif”te de böyle komik durumlar oldu. Aslında komediler bana daha hoş geliyor. 3 yönetmenle çalıştım bugüne kadar. Komik sahnelerde keyifli olduğumu ve verim aldığımı söylüyorlar. Fakat en önemlisi güzel ve akıllı bir proje olsun.
Türk sinemasını takip ediyor musun?
Issız Adam’ı seyrettim en son. Çok beğendim. Cemal’le setten tanışıyoruz ve hakikaten farklı bir kişiliği vardır. Çok hoş ve doğal oynamış. Melis’le hem çok yakışmışlar, hem de hakikaten güzel çekilmiş.
Bugüne kadar basında çıkan ve senin okuduğunda katıla katıla güldüğün bir haber var mı?
Var. Bir sürü var. Bodrum’dayken bir arkadaşım ve nişanlısı gelmişti yanıma. Üçümüz iskelede oturuyoruz. Şansımıza, arkadaşımın kız arkadaşı da ortamızda oturuyor. Tele objektifle bizim fotoğrafımızı çekmişler ve kızla beni kadrajlamışlar. Arkadaşımın da ayağı giriyor kareye. Çocuğu atmışlar. Arkadaşım beni aradı. “Sen ne biçim bir adamsın, baksana şuna?” dedi:) Onun ayağı, kız ve ben:)
Yorum Yapın