Manşet Röportaj Ünlüler

Kuzeyin parlak yıldızı

“Kuzey Yıldızı İlk Aşk” dizisinde Mete karakterini canlandıran Can Karakoç’un bilinmeyenlerini kendisinden öğrendik. Bu eğlenceli röportajı okumaya hemen başla!

Röportaj İrem Naz Güvel

Fotoğraflar Ece Oğultürk

Can Karakoç kimdir? Kendinden kısaca bahseder misin?

Can, Eskişehir’de doğmuş, Balıkesir’de büyümüş. Birçok spor dalıyla uğraşmış ama kendi ritmini oyunculukta bulan, hayalleri ve idealleri için asla pes etmeyen, azimli, çalışkan çevresinde olup bitenin farkında, bir o kadar da realist, 24 yaşında, sempatik, enerji dolu bir genç.

“Kuzey Yıldızı İlk Aşk” dizisine sonradan dahil oldun. Başlarda bir çekince yaşadın mı?

Tabii, devam eden bir işe sonradan girmek insanı oldukça stres altına sokuyor. Oturmuş bir işin kaynaşmış bir ekibin içine dışarıdan girdiğinizde ister istemez kendinizi kasıyorsunuz. Ben de doğal olarak aklımda binbir düşünceyle gittim. Fakat gerek yönetmenlerimizin mütevazılığı gerek set ekibin sıcakkanlılığı özellikle de oyuncu arkadaşlarımın sevecenliği çok çabuk adapte olmamı sağladı.

Oyunculuğunu kıskandığın biri var mı?:)

Kıskanmak, haset etmek benlik bir şey değil. Benim derdim iyi bir insan olmak. Sadece imrendiğim isimler var diyebilirim. Karakteri ve oyunculuğu bu kadar zirvedeyken insanlığıyla konuşulan Aras Bulut İynemli ve Mert Fırat idollerim arasında. Yurtdışında ise Tom Hardy ve Keanu Reeves’in insani ve meslek ahlakı duruşları beni etkiliyor.

Oyunculuk dışında kamera arkasında da deneyimlerin olmuş. İleride film çekmekle ilgili projeler gelir mi?

Bu işe küçük yaşta başladığımda oyunculuk kadar beni heyecanlandıran bir başka olay yönetmenlik olmuştu. Her senaryoyu okuduğumda bu işi nasıl çekebilirim, bu sahne neye hizmet ediyor, oyuncunun yapması gereken ve yönetmenin isteyeceği şey ne olabilir gibi soruların cevaplarını düşünüyorum. Öncelikle kariyerimde oyunculuk anlamında önemli başarılara imza atmak, sonrasında hayalini kurduğum az da olsa yazdığım hikayelerin senaryosunu tamamlayıp çekmek olacak. Bakalım hayat neler gösterecek:)

Instagram’da şu an 100 bini aşkın takipçin var. Sosyal medya senin için ne kadar önemli?

Günümüz koşullarında sosyal medya çok önemli bir mecra. Her ne kadar önemsemeyenler olsa da, böyle bir gerçek var. Bir oyuncunun yaptığı işten sonra sahip olduğu şey kendi ismi. Dolayısıyla bu ismi, kariyer yolculuğunda bir şirket profesyonelliğinde düşünerek yönetmek gerekiyor. Paylaştığımız içeriklerin yaptığımız her eylemin bize bir dönüşü oluyor. Bu yüzden sosyal medyayı oldukça hassas ve profesyonelce, aynı zamanda doğallıktan uzaklaşmayacak şekilde kullanmaya dikkat ediyorum.

İtiraf et, hiç takipçilerinin profiline girip bakıyor musun?:)

Açıkçası gece kafamı yastığa koymadan önce merak edip bildirim akışındaki takipçilerimi inceliyorum. Mesajlarına bakıyorum. Benim hakkımda düşündükleri ve yaşam tarzları dikkatimi çekiyor. Bir sanatçının kitlesinden kopmaması gerektiğinin bilincindeyim.

Feed’inde Kaptan Amerika gibi poz verdiğin bir fotoğraf var. Bir süper kahraman olsaydın hangisi olurdun ve neler yapardın?

Bu soruyu Marvel serileri izlerken de kendime sormuştum ve cevabım Kaptan Amerika olmuştu. Ülkemin her karış toprağını seviyorum. Her bölgemizin hatta her şehrimizin ayrı bir kültürü var. Ülkemiz çok zor şartlar altında kuruldu ve bu uğurda sayısız şehit verildi. Bu yüzden ülkem için elimden geleni yapmayı koşulsuz isterdim.

Pandemi süreci herkesi çok etkiledi. Modunu yüksek tutmak için bir şeyler yapıyor musun?

Pandemi süreci beni en çok gerçekçi düşünceden pragmatik düşünceye yöneltti diyebilirim. Her olumsuz sürecin ardında fayda sağlayabilecek yollar aramaya başladım. Aile kavramının ne kadar değerli ve önemli olduğunu her zaman bilirdim ancak son yıllarda iş ve okul hayatımın yoğunluğundan dolayı daha az vakit ayırabiliyordum. Bu zor zamanlar bana onlarla vakit geçirmeyi ne kadar özlediğimi hatırlattı.

Gelelim ilişkilere. Diyelim ki sevgilin senin favori dizinden nefret ediyor. Nasıl tepki verirdin?

Asla saygı duyup bir kenara çekilmem! :p Ona o işi neden sevdiğimi, ne gibi detaylar olduğunu, hikaye-oyunculuk-çekim-kurgu vs. konularda ilgimi çeken detayları paylaşarak onu ikna etmek için karşısında müthiş bir çaba sarf ederdim:)

Senin için hangi sebepler ayrılma nedenidir?

İhanet, kuşkusuz ayrılma nedenidir. Bunun yanı sıra bana, yaşantıma ve benim çevremdekilere gösterdiği saygı da benim için çok önemlidir. Sizi siz olduğu için kabul etmeyen, toksik ilişkilerden kaçınmanızı tavsiye ederim. Çünkü belli bir zaman sonra kendi benliğinize de saygınız kalmıyor.

Uluslararası ticaret okuyup sonra yönünü oyunculuğa çevirdin. Şu an hedefleri konusunda kararsız olan okuyucularımıza neler söylemek istersin?

Öncelikle bu tercih bana aitti. Fakat asıl isteğimin dışında bir şeyler yapmak insana kötü hissettiriyor ve sonucunda neredeyse depresyon kaçınılmaz oluyor. Bunu 5 yıllık üniversite hayatımda yaşadım. Her derse geç kalan her sınav döneminde sıkıntıdan patlayan mutsuz bir birey haline gelmiştim. Oysa ki sete gittiğim zaman alarmımdan önce kalkıyorum, hazırlıklar yapıyorum. Bu nedenle kendime hep şunları sormaktan kaçamadım. Ben nerdeyim ve ne yapıyorum? Gerçekten istediğim şey bu mu? 5 yıl boyunca katlanamadığınız bir işi hayatınız boyunca nasıl yapabilirsiniz ki? Bu yüzden sonucu ne olursa olsun kesinlikle istediğiniz şeyin peşinden koşun. Şimdi hayatımda hiç olmadığım kadar huzurlu ve mutluyum.

Yorum Yapın