Yeni dizisi “Mahrem” ile ekranlara dönmeye hazırlanan Batuhan Sert, gelecek hedeflerini ve bilinmeyenlerini Heygirl’e anlattı.
Röportaj İrem Naz Güvel
Fotoğraflar Ece Oğultürk
Neler yaptın bugüne kadar. Seni yakından tanıyalım.
İlk olarak 2013 yılında Kanal D’de yayınlanan “Çalıkuşu” dizisinde 1 sezon Burak Özçivit’in canlandırdığı Kamran karakterinin gençliğini canlandırdım. 2014-2015 yılında yine Kanal D’de yayınlanan günlük dizi “Alın Yazım”da 210 bölüm Ali karakterine hayat verdim. “Hekimoğlu” dizisine Yusuf karakteri olarak konuk oldum. 2020 yılında Fox’ta yayınlanan “Savaşçı” dizisinde Halit karakterini oynadım. Bu yıl ise TRT 1 ekranlarında yayınlanacak “Mahrem” dizisinde başrollerden biri olan Akın karakterini canlandırdım. Yine TRT 1’de ekrana gelen “Tozkoparan” dizisinin 30 Ağustos özel bölümünde yer alacağım.
Oyuncu olma fikri ilk aklına geldiğinde neler hissettin?
Oyuncu olma fikri aslında küçük yaşlardan beri aklımdan geçiyordu. O dönemde İzmir’de yaşıyordum. Oyuncu olarak çevremde beni yönlendirecek ve danışacağım kimse yoktu. İlkokula giden bir çocuktum ve dolayısıyla oyunculuk bana uzak geliyordu diyebilirim. Liseye başlayacağım zaman babamın işi sebebiyle İstanbul’a taşındık ve bir liseye kayıt oldum. Okulumuza gelen bir reklam ajansının beni reklam yüzü olarak görüp davet etmesiyle başladı her şey. Böylelikle okulun reklam yüzü oldum. Daha sonra ailem beni ajansa yazdırma kararı aldı. Çocukluğumdan beri okuldaki öğretmenlerim, tüm tiyatro oyunlarında beni oynatırdı. Çevremdekilerin taklitlerini yapardım, öğretmenlerim sen konservatuvar okumalısın diye beni yönlendirmeye çalışıyorlardı. Ailemde bir şansımızı deneyelim diyerek ajansa yazdırdı. Oyunculuk hayali benim için gerçek anlamda başladığında gerçekten büyük bir heyecan yaşadığımı hatırlıyorum. Çünkü çocukken kurduğum bir hayalin,–bana bir o kadar uzak olduğunu düşünürken- doğal akışta içine girmiş olmak benim için çok keyifli bir duyguydu.
Yeni bir diziye başladın, “Mahrem”. Canlandırdığın karakterle nasıl bir bağ kurdun?
“Mahrem” projesindeki tüm karakterleri tek tek okudum ve ilk kendime yakın hissettiğim karakter Akın olmuştu. Hatta menajerime ile de paylaşmıştım. Daha sonra yönetmenimiz Hamit Coşkun ile yönetmen görüşmesine gittiğimde benden tüm karakterleri oynamamı istedi ve en son Akın karakterini oynattı. Bana “Sen kendini en iyi hangisinde hissediyorsun?” dediğinde “Akın” cevabını verdim. Akın ile aramdaki yüksek bağın sebebi aslında ortak noktalarımız. İkimizde dışarıdan sert ve fevri gözükmemize rağmen oldukça duygusalız. Akın’ı diğer karakterlerden ayıran bir diğer özelliği, aile ilişkileri. Benim Akın gibi bir ilişkim yok ailemle ama ben de aileme çok düşkünüm ve bu karakteri canlandırırken tamamen empati kurdum; ailem bana böyle davransaydı ben nasıl davranırdım? Çünkü Akın da ailesine düşkün, ailesinin düşüncelerine önem veriyor. Onun en çok istediği şey aslında ailesine kendini kanıtlamak.
Küçük yaştan beri önemli projelerde yer aldın. Dünden bugüne oyunculuk anlamında kendini nasıl değerlendiriyorsun?
Oyunculuk anlamında ilk deneyimim 16 yaşında oldu. Büyük bir projede önemli bir karakteri canlandırdım. Arkasından 210 bölüm başka bir dizide tecrübe edindim. Bu işi yapmaktan dolayı büyük keyif aldığıma ve ilerleyen zamanda da yapmak istediğime kesin olarak karar verdim. Ardından özel bir üniversitede yetenek sınavına girerek oyunculuk bölümünde yüzde 100 burs alarak okudum. Bu süreçte yaklaşık 3,5 sene televizyonda bir iş yapmadım. Tiyatro ile uğraştım ve kendimi donanımlı hale getirmeye çalıştım. Oyunculukla ilgili büyük hedeflerim var. Yavaş ve emin adımlarla hedeflerim için çalışmaya, kendimi geliştirmeye devam ediyorum.
Çalışmadığın zamanlarda boş vakitlerini nasıl değerlendiriyorsun?
Aslında çok boş vaktim olmuyor diyebilirim. Okulumu geçen dönem bitirdim. İki bölüm birden okudum. Hem oyunculuk hem de mühendislik-mimarlık fakültesi endüstri ürünleri tasarımı bölümü. O yüzden tüm vaktimi okuluma ayırmıştım. Dışarıdan oyunculuk eğitimleri de aldım. Aynı zamanda sürekli kendimi geliştirmeye çalıştım. Binicilik dersleri aldım, dörtnala koşabiliyorum. Kısa bir dönem silahlı ve silahsız yakın dövüş öğrendim. 5 ay aikido ve 1 yıl boks yaptım. Yaklaşık 1 yıldır oyuncu koçum Burak Sarımola ile çalışıyorum.
Instagram’ında kayak yaparken çekilmiş fotoğrafların var. Kış insanı olma ihtimalin yüzde kaç?:)
:)) Kayak sporu ile 2 yıl önce tanıştım ve çok keyif aldım. İlk zamanlar biraz zor geçti ama düşe kalka çözmeye çalıştım diyebilirim ama tabii ki hala acemiliğim var. Aslında kış insanı değil, daha çok yaz insanıyım. Yaz aylarını, özellikle yaz akşamlarını seviyorum:)
En sevdiğin özelliklerin ne?
En sevdiğim özelliğim; dürüst bir karaktere sahibim ve bir insanda en önem verdiğim şeydir dürüstlük. Onun haricinde disiplinli bir insanım, yapmak istediğim şeyin arkasında dururum ve hırslıyım.
Peki, en sevmediğin?
En sevmediğim özelliğim ise sabırsız olmam.
Karşındaki insana değer verdiğini nasıl ifade edersin?
Karşımdaki insana verdiğim değeri ifade etmekten çok hissettirme tarafındayım aslında. Bence önemli olanda hissetmek ve hissettirmek diye düşünüyorum.
Şu anki hedeflerin arasında neler yer alıyor?
Şu an çekimlerini tamamladığımız “Mahrem” projesini ve çekecek olduğumuz “Tozkoparan” projesinin yayınlanmasını ve başarılı sonuçlar almasını istiyorum. Daha sonrasında inşallah güzel projeler ile tekrar bir araya geleceğiz. Şu an görüştüğüm projeler devam ediyor. Hedeflerim çok ama ben adım adım ilerlemeyi planlıyorum. O yüzden şu anki ilk hedefim emek verdiğimiz ve üzerine çok çalıştığım projelerimin gereken önemi ve değeri görmesi.
Yorum Yapın