Avril Lavigne

 Kasabadan tüm dünyaya!

 

 

 

 

 

Avril, Kanada’nın beş bin nüfuslu Napanee kasabasında, bir ev hanımının ve telefon firmasında çalışan bir babanın ortanca kızı olarak dünyaya geldi. Çocukken ilgisini çekmeye çalıştığı tek insan biricik annesiydi, daha sonra hedefleri büyüdü. Odasında yalnız kaldığı zamanlarda yatağının üzerini bir sahne olarak hayal ediyor ve binlerce izleyicisinin önünde şarkı söylediğini düşünüyordu. Müzik dünyasına ilk adımını kilisede söylediği şarkılarla attı. Daha sonra küçük fuar alanlarında çocuk parçaları seslendirdi. İlk gitarını aldığı gün, şarkı yazmaya başladı. “Kendisi gibi olmak ve istediği şeyi üretmek” dışında hayatın hiçbir gerçekliği olmadığına inanan Avril, “insanların ne düşündüğü beni ilgilendirmiyor, ben kendi hissettiklerimi yazıyorum, gün içinde başımdan neler geçtiyse eve geldiğimde gitarımı elime alıp şarkı yapmaya başlıyorum” felsefesiyle yola çıkarak hala bütün parçalarını kendi yapıyor. Müzik piyasasına attığı ilk adıma gelince; bir radyonun düzenlediği yarışmayı kazanarak Ontario’ya gitmeye ve ünlü isim Shania Twain ile yan yana şarkı söylemeye hak kazandı. Bir süre sonra çıktığı New York ziyaretinde yapımcı Antonio Reid’in dikkatini çekmeyi başararak, Arista Kayıt Şirketi’yle sözleşme imzaladı. Hoş Antonio’nun onu keşfettiğine her zaman itiraz eden Avril, “ben kendi kendimi keşfettim” demekte oldukça ısrarlı:)

Bunları biliyor muydun?

• Seyahate gideceği zaman sırt çantasına 30’a yakın kravat dolduruyor. Bir kısmını kendisi satın almış diğerlerini ise babasından ödünç almış:)
   
• Ünlü teenage cadı Sabrina’nın dizisinde rol aldı. Orada ne mi yaptı? Tabi ki sahneye çıkıp müthiş bir şarkı söyledi.
• Tarzını depresif olarak tanımlıyor ve lolita olarak anılmaktan nefret ediyor.
• Uzun zamandır dost olduğu kay-kaycı arkadaşları var. “My World”ün kayıtlarını bu arkadaşlarının yardımıyla gerçekleştirdi. Bu arada Avril de çok iyi bir kay-kaycı.
• Avril, “Britney Spears gibi olabilirdim ama ben, dış görünüşümü değil, müziğimi satmak istiyorum” diyor.
• Müzik piyasasına adım attığında sadece 17 yaşındaydı.
• İlk öpücüğünü, annesi ve babası evde yokken bahçelerine gelen erkek arkadaşından aldı. O zaman 9. sınıftaydı.
• “Losing Grip” isimli şarkısını sinirliyken çok iyi yorumluyor ve onu en çok kızdıran şeyin “erkekler” olduğunu söylemeden geçemiyor.
• Bir gece eğlenmek için dışarıya çıktığında gittiği bir barda kavga etmiş. Gelip omzuna çarpan ve sonra deliler gibi bağıran bir kızı yere yatırmış ve pataklamaya başlamış. Güvenlik görevlisi geldiğinde Avril’i kızın üzerinde bulmuş. Doğal olarak onu kapı dışarı etmişler:) Onu suçlayamayız, çünkü ortam çok gürültülü olduğundan, olayı konuşarak halledememiş:)
• 2003 yılında İngiltere’de “En seksi kadın” unvanını aldı ve NME ödülünü kazandı. Demek ki seksi olmak için sadece doğal olmak yeterliymiş:)
• Avril’in Toronto konserinin biletleri 35 dakikada içinde tükendi. Sona kalan, dona kaldı yani! 
• En sevdiği renkler siyah ve kırmızı.
• Doğum tarihi 27 Eylül 1984, terazi burcu.
• Pizzasını yeşil zeytinli seviyor.

Ünlüler de Avril’i seviyor!
Avril’in tonlarca fanı olduğunu hepimiz biliyoruz ama bu listenin içine dünyaca ünlü starların girdiğini bilmiyor olabilirsin.

• Dünyadaki en ünlü pop starlardan biri olan Robbie Williams, “Onda gerçekten potansiyel var.” dediği Avril’le düet yapmak istediğini söyledi.
• “7th Heaven” isimli televizyon şovunun ünlü yıldızı Ashlee Simpson, “Onun sıra dışı oluşunu seviyorum” diyor.
• Aynı zamanda Avril’in arkadaşı olan şarkıcı Nivea, “Sahneye çıktığı zaman tamamen kendisi gibi. Şarkı sözlerini ve müziğini kendisi yapıyor. En önemlisi genç ve muhteşem.” Diyerek arkadaşını anlatıyor.
• “Final Destination 2” filminin Kanadalı oyuncusu A.J. Cook, “ne giydiğini umursamıyor, kişilik sahibi ve kendisi gibi olmayı başarabiliyor. Ayrıca bence o bir pop prensesi değil, kesinlikle farklı bir imajı var.” Diyor.