7 gün boyunca internet olmadan yaşayabilir misin? Eğer bu soru bana 1 hafta önce sorulsaydı cevabım “kesinlikle hayır” olurdu. Gazete sayfalarına bakamamak, en sevdiğim siteye girip test çözememek, facebook’taki sayfamı kontrol edememek, maillerime cevap yazamamak… “Bu durumlar benim için sıkıcı olur” derdim. Ama geçen hafta anladım ki hiç de düşündüğüm gibi olmuyormuş. Can sıkıntısı bir anda huzura bırakıyormuş kendini… İnternette çok zaman harcadığımdan mıdır bilinmez, pek bir boş hissettim kendimi. Sanki dünya almış başını hızlıca akıp gidiyor da, ben her şeyden habersiz yerimde sayıyorum… Tek yaptığım denize girmek, güneşlenmek, kitap okumak, düşünmek…
Deniz, kum, güneş üçlüsü bir yere kadar da, 7 günün sonunda başlıyorum huzursuzlaşmaya. Gözlerim bilgisayarı, parmaklarım klavyeyi arıyor. Yazmaya ihtiyaç duyuyorum; yeni gelişmelerden haberdar olmaya… Bir an önce eve dönmek için sabırsızlanıyorum. Daha tatile giderken “bu tatil çok çabuk geçecek” demiştim zaten. Tam da düşündüğüm gibi hemen geçip gidiyor. Ama itiraf edeyim günde 1 saat internete girme hakkım olsa sürekli tatil yapabilirim:) Düşündüm de okula giderken koskoca 3 ay boyunca nasıl tatil yapıyormuşuz. Bütün bir yazımız keyif sürmekle geçiyormuş. Çalışmaya başladıktan sonra her şey tersine dönmüş. 1 hafta bile büyük bir nimet gibi geliyormuş insana. Diyeceğim o ki, nasıl olsa ileriki yıllarda bolca vaktiniz olacak bilgisayar başında takılmaya. Siz iyisi mi yapın tatilinizi doya doya. Ben de başlayayım işlerimi toparlamaya. Bomba gibiyim desem yeridir. Dinlenince enerji depoluyor insan:)
Yorum Yapın