Son zamanların favori dizisi “Fate: The Winx Saga”nın oyuncuları Abigail Cowen, Danny Griffin, Elisha Applebaum, Hannah van der Westhuysen, Precious Mustapha ve Eliot Salt ile online olarak bir araya geldik. Perilerle olan bu keyifli sohbeti hemen okumaya başla!
Kamera arkasını buradan izleyebilirsin.
Röportaj: İrem Naz Güvel
İrlanda’da çekim yapmak nasıldı?
Elisha: Harikaydı, harika zaman geçirdik. İnsanlar çok kibardı.
Hannah: Mekanlar o kadar güzeldi ki, çekimlerde özel efekt kullanmak zorunda kalmadık. Bu konuda çok şanslıydık.
Danny: Her gün harika gün batımlarına şahit olduk. Sürekli fotoğraf çektik.
Abigail: İrlanda’nın güzelliğiyle beni ağlattı.
Stella çok şey yaşadı. Onun hakkında neler diyeceksin Hannah?
Hannah: Stella tam bir mükemmeliyetçi. Annesi tarafından çok kötü muamele gördü ve bu onda travma yarattı. Ama tüm bunların altında kocaman bir kalbi var ve bunu paylaşmaya hazır. Sürekli çabalıyor. Bana göre çok cesur biri. Çevresinde zor zamanlar geçiren birilerine karşı hep yardımsever. Bence bu izleyen herkese iyi örnek olacak türden.
Musa’nın empati yeteneği var. Elisha günlük hayatta empati kurmamız ne kadar önemli?
Elisha: Empati kurmak hayatımızın her alanında ihtiyacımız olan bir şey. Bu sihirli bir güç olmamalı, herkesin sahip olması gerekiyor. Zor bir zamandan geçiyoruz. Şu an herkes evinde, kimseyi göremiyoruz. O yüzden empati kurmaya devam etmeliyiz.
Orijinal hikayede Stella, Bloom ve Sky arasında bir aşk üçgeni yoktu. Bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?
Hannah: Her şeyden önce dizi bir kız arkadaşlığı anlatıyor. Erkek problemleri ve aşk üçgenleri olabiliyor. Ancak bu kızlar neyin önemli olduğunu biliyor. Birbirlerine destek oluyorlar.
Senaryoyu okuduğunuzda sizi karaktere çeken ne oldu?
Hannah: Lisedeysen çevremde sürekli Stella gibi kızlar vardı. Biraz kötüydü. Daha sonra onların bu acımasız davranışlarının ardında yatan nedenler olduğunu fark ettim. “Winx” ile bunu görmeyi başardım.
Elisha: İlk başlarda Musa’yı anlamak zordu. Çekimler boyunca onu tanımaya çalıştım. O hala bir genç ve sorumluluklarından sadece öylece durup kaçamaz. Onunla bu şekilde empati kurmaya başladım.
Danny: İlk 3 bölümün senaryosunu okuduğumda Sky’ın bazı problemleri olduğunu anladım. Mükemmel biri değildi. Katmanlarını sevdim. Bu sebeple onu oynamak keyifliydi.
Precious: 5 genç kızın arkadaşlığını anlatmak eğlenceli olabilir ve bunu gösterebilir diye düşündüm. Bunun için heyecanlıydım.
“Winx”in çizgi filmini daha önce izlediniz mi? Dizisi beklentilerinizi karşıladı mı?
Precious: Kardeşim “Winx”in hayranı. Karakterleri biliyordum ama tam izlememiştim. “Winx Club”da herkes harika bir görünüme sahip. Dizide ise herkes normal hayatında olduğu gibi görünüyor. Bu benim için önemliydi.
Elisha: Çocukken çizgi filmi izlememiştim. Seçmelerde izledim. Musa çizgi filmde çok farklı. Başta dizini nasıl olacağı hakkında hiçbir fikrim yoktu. Karanlık ve içinde korku öğeleri var. Şaşırdım doğrusu.
Hannah: Benim içinde aynı şekilde. Küçükken izlemedim ama keşke izleseymişim. Bu dostlukla büyümek harika olurdu.
Elisha karaktere nasıl hazırlandın? Musa senin için ne ifade ediyor?
Elisha: Musa yaptıklarından pişman olmayan, dürüst duygularına karşı giden biri. Bunu çok sevdim. Bir arkadaşım sürekli Musa gibi kulaklık takıyordu. Bana garip geliyordu çünkü her yere onunla gidiyordu. Sonra anladım ki hem arkadaşım hem de Musa için kulaklık takmak bir onlar için bir güvenlikti. Yaralanmaktan korkuyorlardı.
Dizide duygusal veya fiziksel olarak nasıl zorluklarla karşılaştınız?
Abigail: Hava şartları epey bir zorladı:) Florida’da büyüdüm, soğuğa alışık değilim. Birçok açıdan zorluydu. Böyle bir role seçilmek büyük bir şey. İnsanlar sizden bir şey bekliyor. Büyük bir baskı vardı. Çekimlerde çok stresliydim ama kendime güvendim. Ekip çok destekleyiciydi. Çok şey öğrendim. Harika bir deneyimdi.
Precious: Bugüne kadar yer aldığım en büyük iş. Her şey bana yeni geldi. Çok şey öğrendim bu işte.
Eliot: Dizi anons edildiğinde sosyal medyada patlama oldu. Görünüşüm hakkında mesajlar aldım. Olumlu mesajlar da vardı. “Bu hayalimdeki iş, bundan keyif almamı kimse engelleyemez” dedim ve yola devam ettim.
Genç ve dinamik bir kadro var. Sette anlaşabildiniz mi?
Abigail: Kimyamız tuttu. Böyle bir şeye sahip olmak harika bir şey. Hemen anlaştık. Birbirimizi destekledik., övdük. Bu dostluğa sahip olduğumuz için için şanslıydık.
Elisha: Şu an sıkı dostuz. Tatilleri bile birlikte geçiriyoruz. tanşır ytanışmaz kaynaştık.
Hannah: Hepimizin mizah anlayışı aynı.
Dizide kendi karakteriniz dışında hangi rolü oynamak isterdiniz?
Eliot: Rosalind bilgili ve güçlü biri harika olurdu.
Hannah: Farah Dowling çok cool biri.
Elisha: Tara. Çiçekleri yaratıyor.
Precious: Farah Dowling veya Silva.
Sky bildiğimiz klasik kahramanlardan değil. Sence yeni nesil bir kahramanın öncüsü olabilir mi?
Danny: Sürekli bir zırh giyip savaşmıyor. Her şeyden önce o bir insan. Herkesi korumaya çalışıyor. Baştan sonra mükemmel olmayan bir kahraman görmek çok güzel. Yaraları var. Bir genç olarak zor zamanlar geçiriyor, ben de geçirdim. Bunun nasıl bir his olduğunu biliyoruz.
İzleyenlerin diziden ne almalarını istersiniz?
Danny: İnsanlar harika görünmek için diğerleri ne yapıyorsa yapıyorlar. Bunun doğru olduğunu düşünüyorlar. Dizide kendin olmanın en iyisi olduğunu gösteriyoruz. Ağlayabilirsin, kızgın olabilirsin ama tüm bunlar seni sen yapıyor. Kendini kabul et, kalabalığı takip etme gibi mesaj veriyoruz. Herkes kendi halinde harika.
Abigail: Dizi insanların zayıflıklarını yansıtıyor. İnsanın kendilerini sevmesini aşılıyor. Mesaj seni ne farklı kılıyorsa onu keşfetmek. Ve bu da bir süper güç.
Precious karaktere girebilmek için günlük tutmuşsun, doğru mu?
Precious: Evet, tuttum:) Aisha neler yapardı, nasıl hareket ederdi diye günlük bir plan oluşturdum. Onun düşüncelerini anlamaya çalıştım.
Favori sahneniz var mı?
Eliot: Teknik olarak bir sahnem yok ama tüm kızların bir arada olduğu sahneler favorim. Çünkü aile gibi hissettik. Sanki evde çekim yapıyor gibiydik.
Precious: Bir arada olduğumuz sahnelerde sanki iş gibi hissetmiyorduk.
Sette komik bir anınız var mı?
Eliot: Çember oluşturup büyü yaptığımız sahnede, büyünün etkisiyle kafalarımızın geriye gitmesi gerekiyordu. Aslında o an rüzgar çıktı ve gerçekten kafalarımız arkaya gitti. Bu beni çok güldürüyor.
İlk sezonun sonunda her şey ters yüz oldu. 2. sezonda bizi neler bekliyor?
Hannah: İşler biraz çirkinleşecek. Stella annesine karşı duracaktır.
Danny: Sky’ın geliştiğini sorumluluk aldığını görmek isterim. Sezon sonunda nasıl biri olduğunu görebildi. Kendisi için bir şeyler yaptığını görmek güzel olurdu.
Precious: Aisha’nın Alfea’ya neden geldiğin öğrenmek isterdim. Kızlarla daha çok sahne olsun. Onların daha günlük yaşamlarını daha çok görmek güzel olurdu.
Yorum Yapın