Netflix’te yayınlanan “Hayatın Kıyısında” filminde, Violet ve Theodore birbirlerinin hayatını değiştirirken, izleyenlerinkini de derinden etkileyecek.
İrem Naz Güvel
Yaraları birleştiriyor
“Aynı Yıldızın Altında” ve “Five Feet Apart” filmlerinin yarattığı burukluğu seviyorsan, “Hayatın Kıyısında” sana göre. Okulun ponpon kızı Violet kız kardeşinin ölümünden kendini sorunlu tutar ve yas sürecini çok ağır geçirir. Sürekli kız kardeşinin gözlüğü takar ve eskisi gibi insanlarla takılmak istemez. Bipolar bozukluğu olan Theodore ise okulda farklı olduğu için sürekli dışlanır. İkilinin yaraları onları bir araya getirir. Bir okul projesi için eşleşen ikili, birlikte vakit geçirdikçe aralarında bir aşkın filizlenmesine izin verir.
Yazarın ilk tercihi
Film Jennifer Niven’ın ayını isimli romanından uyarlanıyor. Kitap çıktığı andan itibaren, sinemaya uyarlanması heyecanla bekleniyordu. Hatta yazarın Violet karakteri için ilk tercihi olan Elle Fanning, kitap yayınlandıktan sadece 5 ay sonra role seçildi. Filmde genç oyuncuya Justice Smith, Virginia Gardner ve Alexandra Shipp de eşlik ediyor.
Rol uyuşmazlığı
Yazarın hayranları tarafından oluşturulan ankette Theodore rolü için istenen isimler sırasıyla Steffan Argus, Cole Sprouse, Jonah Hauer King, Butterfield, Timothée Chalamet ve Darryl Dale’di. Nicholas Hoult ve Cole Sprouse yazarın tercih ettiği isimlerdi ancak rol Justice Smith’e gitti. Justice’in rolü canlandıracağı açıklanınca büyük tartışmalar da beraberinde geldi. Çünkü Justice, karaktere hiç benzemiyordu. Kitapta Thedore çok uzun boylu, soluk derili ve mavi gözlü olarak betimleniyor. Bu anlatımdan dolayı hayranlar Thedore’u bir İngiliz’in canlandıracağına inanmış. Ancak “Kağıttan Kentler”, “Pokemon Dedektif Pikachu” ve “Jurassic World” serisinde oynayan Justice, tüm bu eleştirilere aldırış etmeden oyunculuğuyla göz dolduruyor.
Yorum Yapın