“Elvis” filminde rock’n roll efsanesi Elvis’e hayat veren Austin Butler, performansıyla ortalığı salladı. Ancak bu başarıyı yakalaması hiç de kolay olmadı.
Yazı İrem Naz Güvel
Harry’i solladı
Gelmiş geçmiş en büyük sanatçılardan Elvis’in hayatı sinemaya uyarlandı. Bu efsane sanatçıya “Bir Zamanlar… Hollywood’da” ve “The Carrie Diaries”den hatırladığımız Austin Butler hayat verdi. Filmin cast direktörü Denise Chamian, aynı zamanda “Maze Runner” filminde de oyuncu seçimlerini yaptı ve Austin ile ilk kez bu filmin seçmelerinde tanıştı. Ancak bilindiği gibi Austin rolü almadı. Denise, o zamanlar Austin’i çömez bulduğu için rolü ona vermediğini ama yakından takip etmeye başladığını açıkladı. “Elvis” için seçmeler yapılırken rol için düşünülen isimler arasında Miles Teller ve Harry Styles da vardı. Austin, piyano başında “Unchained Melody”i söylediği deneme kasetini film ekibine gönderince, herkes onun Elvis olması konusunda hemfikir oldu. Filmde yer alan Tom Hanks, “Onu gördüğümüz an hemen Elvis olduğunu anladık. Başka birinin demosunu izlememize gerek yoktu” dedi ve Austin’in kasetini en az dört kez izlediğini de ekledi.
Gözyaşları içinde ayrıldı
Elvis rolüne seçildikten sonra Austin için yoğun çalışma dönemi başladı. Güzel anılar biriktirdiğini söyleyen oyuncu, bir keresinde ağlayarak eve gittiğini itiraf ediyor. Film için şarkı kaydederken, filmin yönetmeni Baz Luhrmann, tüm yapımcıları stüdyoya getirip onlardan, Austin şarkı söylediği sırada ona hakaret etmelerini istemiş. Çünkü yönetmen, Austin’in iyice role girmesini ve Elvis gibi hissetmesini istemiş. Bu konuda da haklı çıkmış. “Şarkı söylerken, hepsi benimle dalga geçiyordu. Bu sayede, Elvis’in sahneye ilk çıktığında, seyirciler tarafından hakarete maruz kaldığında nasıl hissettiğini anladım. Ama o gece stüdyodan eve gözyaşları içinde gittim” diye oyuncu yaşadıklarını anlatıyor.
Leo uyardı
Görünen o ki yönetmen, bu yöntemi tüm oyuncularında uyguluyormuş. “Romeo+Juliet” ve “Muhteşem Gatsby” filmlerinde yönetmenle çalışan Leonardo DiCaprio, yönetmenin metotları konusunda önceden Austin’i uyarmış. Austin, “Leo ile daha önce konuşmuştum ve ‘Baz, rol için seni zorlayacak ve dengeni bozacak’ diye beni uyardı. Dediği çıktı” diyerek Leo’dan aldığı tavsiyeyi paylaşıyor.
Hastaneye kaldırıldı
Austin kendini role o kadar adadı ki, çekimlerin sonuna kadar Elvis rolünde kaldığını, onun gibi davrandığını ve kendisi gibi düşünmeyi bile unuttuğunu söyledi. Film tamamlandıktan hemen sonra oyuncunun vücudu, bu baskıya tepki gösterdi ve hastaneye kaldırıldı. Austin yaşadıklarını şu şekilde anlatıyor: “‘Elvis’i bitirdiğimde gerçekte kim olduğumu unuttum. Filmin çekimlerini bitirdikten sonraki gün, vücudum iflas etmeye başladı. Sabahın dördünde dayanılmaz bir acıyla uyandım ve hastaneye kaldırıldım.”
Oscar yolcusu
Cannes Film Festivali’ndeki galasının ardından “Elvis”, 12 dakika ayakta alkışlandı. Bu, film için büyük bir başarı. Böylece filmin, Oscar yarışında yer alacağına kesin gözüyle bakılıyor. Ayrıca Elvis performansıyla Austin’in de Oscar’da güçlü bir rakip olacağı görünüyor. Şimdiden sonuçları merakla bekliyoruz.
Yorum Yapın