“Stranger Things”in Robin’i Maya Hawke, müzisyen kimliğini ortaya çıkardı ve ikinci albümü “Moss”u yayınladı.
Yazı İrem Naz Güvel
Müzisyen kimliği
Maya Hawke ismini çoğumuz “Stranger Things”te canlandırdığı Robin karakteriyle duydu. Başarılı oyuncu, aynı zamanda Uma Thurman ve Ethan Hawke’nin de kızı. Ailesindeki oyunculuk aşkı ona da bulaşınca Maya, bu alanda ilerlemeye karar verdi. Ancak kendisinin yetenekleri sadece oyunculukla sınırlı değil. İlk EP’si “Blush” ile müzikte de başarılı olduğunu kanıtlamasının ardından, şimdi de yeni EP’si “Moss” ile müzik çalışmalarına geri döndü.
Kardeşiyle çalıştı
“Moss”un ilk adımları pandemi sırasında atıldı. Oyuncu, kardeşi Levon Hawke ile albümü üstünde çalışmaya başladış. “Levon’un benden daha iyi bir müzisyen olduğunu düşünüyorum. Kötü fikirlerimi onunla paylaşacak kadar ona güveniyorum. O, harika bir gitarist. Şarkıları yaparken onunla olmak bana güven verdi” diye kardeşiyle çalışmasının ona olan olumlu etkilerinden bahsediyor.
Tablonun etkisi
“Moss”nu ilk single’ı “Thérèse”, Metropolitan Sanat Müzesi’nde yer alan Balthus’un “Thérèse Dreaming” adlı tablosundan ilham alınarak yazılmış. Maya, tablonun kendisinde “arada kalmışlık” hissini uyandırdığını ve bunu şarkıya yansıttığını söylüyor. “Lisedeyken nasıl hissettiğimi düşündüm ve şarkıyı o düşüncelerle yazmaya başladım. Oynadığım gençlik filmlerinden de ilham aldım. Aslında, albümdeki tüm şarkılar ‘Keşke 15 yaşındayken yazsaydım’ dediğim şarkılardan oluşuyor” diye şarkıların oluşum sürecini anlatıyor. Maya, bu albüm sayesinde daha özgür hissetmeye ve daha fazlasını keşfetmeye başladığını da ekleyip devam ediyor: “Öğrenmeye devam etmek ve yaptığım her şeyde daha iyi olmak gibi içimde bir açlık var. Yapmak istediğim o kadar çok şey var ki… Ama 24 yaşındayım, hiç acelem yok.”
Taylor’dan ilham alıyor
Söz konusu şarkı söylemek olunca Maya, örnek aldığı ismin Taylor Swift olduğunu açıklıyor. Özellikle şarkıcının “Folklore” albümündeki şarkı söyleme tekniği onun çok hoşuna gidiyormuş. “‘Blush’ı yaparken, hata yapmaktan kaçındım. Mümkün olduğunca az şey yapmak ve sade olmasını istedim. Bu yüzden sesime çok yüklenmedim ve elektronik enstrümanlar istemedim. Ama şimdi, gerçekten istediğim gibi söylemeye başladım. Bu yönden Taylor, bana öncü oldu” diye ilham kaynağını anlatıyor.
Yorum Yapın