Diğer

“Uygun Adım Aşk” sohbeti!

altFul yetenek ikizler
Şadi ve Barış Üstündağ (Balta ve Yengeç)
Balta ve Yengeç! Nereden geliyor bu rumuzlar?

Şadi: Dizide karakter olarak, birimiz zıpırız, diğerimiz daha efendiyiz. O yüzden bize bu takma isimleri verdiler. Ama gerçek hayatta ikimiz de zıpırız tabii. Balta olan ortalığı karıştıran fırlama, yengeç de suda yavaşça ilerleyen, daha sakin sessiz biri.

Siz çok rahat birbirinizin dublorü olabilirsiniz, değil mi?

Barış: Evet, gerçekten her türlü oluruz:)

Uzun zamandır şov dünyasındasınız, nasıl başladınız bu işe?

Şadi: Bizim müzik kariyerimiz var. İstanbul da dahil olmak üzere birçok konserlerimiz oldu. Birey dershanesinin konserlerini biz veriyoruz. Hatta Bakırköy şubesininkini 2 senedir biz yapıyoruz. Tüm sözlerin bize ait olduğu bir albüm çalışması içindeyiz. Onun haricinde 2003 yılından beri müzikten kalan zamanlarda televizyonla ilgileniyoruz. “Lise Defteri” dizisiyle profesyonel anlamda oyunculuğa adım attık. Onun öncesinde tabi 3 ay, Ankara Devlet Tiyatrosunda ders aldık. 2006-2007’de “Doktorlar” dizisinde ikizleri canlandırdık.

Sizin bir de yarışma olayınız var: “İkizler Yarışıyor”

Şadi: Öyle bir yarışmaya girmeyi planlıyorduk zaten ama bizi oyuncu kimliklerimizle tanıdıkları için bizi çağırdılar. Hatta gittiğimizde, yarışmaya gelen insanlar, bizi jüri sandılar. Emre Altuğ, sonuçta jürideydi. “Lise Defteri”nde birlikte oynadığımız, sevdiğimiz insandı.

Torpili olmadı mı size?

Barış: Torpili falan olmadı çünkü biz öğrendik ki bu yarışma programı gibi değil de eğlence, müzik programı gibi bir şeymiş. 7 hafta boyunca kendimizi gösterdik. Pişman olmadık ama orada 1. ya da sonuncu olmak için değil müzik anlamında da tanınmak için yer aldık. Çünkü yarışmanın sonucu belliydi.

İkiniz de aynı işi yapıyorsunuz, aynı şekilde giyiniyorsunuz. Aranızda hiç sorunlar olmuyor mu?

Şadi: Oluyor tabiî ki! Hatta normal kardeşlerden daha fazla tartışmalarımız oluyordur:)

Ayrıldığınız noktalar neler?

Barış: Karakterlerimiz çok farklı! Gerçekten dikkat ederseniz, simalarımızda da fark var. Resimlerde aynı görünüyoruz ama konuştuğumuz anda mimikler ve tavırlarda o farklılık ortaya çıkıyor.

Karakter olarak nasıl mesela?

Şadi: O dağınık, ben düzenliydim. Sonra ben hareketliyim, tez canlıyım, o daha sakin. Bir de o daha yakışıklı benden:)

Hanginiz daha yakışıklısınız bakalım…

Şadi: Barış her zaman daha yakışıklı, ben bunu kabulleniyorum:)

Aynı anda, aynı kızdan hoşlandınız mı hiç?

Barış: Hayır, bu hiç olmadı. Birimiz bir kızdan elektrik aldığı anda, diğerimiz bunu hissediyor ve hiç ilgilenmiyor. O gözle bakmıyor.

Çok ilginç!

Şadi: Yani bu hep böyle oldu. O yüzden “Hangimiz seçecek?” muhabbeti hiç olmadı.

Peki, bir kızın sizi karıştırıp diğerinizden hıncını çıkardığı oldu mu hiç?

Şadi: Yok, hiç öyle bir şey olmadı ama tatlı bir şekilde şaka yapan arkadaşlarımız oldu. Kızlar çok daha cesaretliler bu konuda.

Barış: Ama hiçbir kadın ikimizi elde edebilecek kadar şanslı değildir.

Vay, çok iddialı oldu. Peki, ilk görüşte aşka inanıyor musunuz?

Barış: Evet, ben inanıyorum.

Şadi: Ben de inanıyorum, hatta “aşkın gözü kördür” diyorum.

Hoşlandığınız kızlar birbirine benziyor mu?

Barış: Pek değil:)

Farz edelim ki etrafta düşman yakışıklılar var ve sizin hoşlandığınız kızı istiyorlar:)  Taaruza mı geçersiniz, yoksa pusuya yatıp olacakları mı izlersiniz?

Barış: Ben kendimi fark ettiririm, sonra çekilirim. Etraftakilerden farklı olduğumu anlarsa zaten yanıma gelir.

Şadi: Ben erosun okunu gönderirim, zaten direk bana yönelir.

Yorum Yapın