Diğer

İşleri hayal kurmak, dizi yazmak!

altKüçük Kadınlar
“Küçük Kadınlar” ondan soruluyor!

Deniz Akçay
“Küçük Kadınlar” gibi çok sevilen bir dizinini senaryosunu yazmak, zor mu?

“Küçük Kadınlar” henüz ikinci sezonun başında olmasına rağmen, geçtiğimiz sene sezona erken başladığı için şu an hayli yol almış bir dizi. Başladığından beri de yoğun ilgi gördü ve ilk sıralarda yer aldı. Bunu taşımanın ve devam ettirmenin sorumluluğu kolay değil. Ama kişisel olarak, daha önce yazdığım dizilerle kıyasladığımda “Küçük Kadınlar”ı yazmak benim için daha rahat. Zira çok kadınlı, kalabalık bir ailede büyüdüm ve kadın hikayeleri anlatmayı seviyorum.

Her hafta yeni konular bulabilmek için neler yapıyorsunuz?
Konuları haftalık belirlemiyoruz. 13’er bölüm halinde, her 13 hikayesi içinde neler olacağını baştan belirliyoruz. Böylece hem her hafta yeni bir şey üretmeye çalışmanın kaosundan kurtuluyoruz, hem de devamlılık sağlıyoruz.

Bu fikirler aklınıza nereden geliyor?
Bir projeyi yazmaya başladığınız zaman elbette kafanızda o hikayenin gideceği yere ilişkin çok fikir oluyor. Ama yola çıktığınızda hikayeler de sizi bazen öngöremediğiniz başka zenginliklerle dolu bir yere doğru sürüklüyor. Bazen bir yakınımdan dinlediğim gerçek hayat hikayesinden alıntılar yapıyorum, bazen gazetede okuduğum bir haberden hareket ediyorum. Bu her zaman değişiyor. Bazen de anlatmak istediğimiz bir dert oluyor. Örneğin babalarını kaybetmiş 4 genç kızın çoğu zaman salt “başlarında bir erkek olmadığı için(!)” 1 erkek kadar kıymeti olmaması, halen daha kadınların söz hakkı elde edebilmek, hayatta kendi ayakları üstünde durabilmek için genele oranla kat kat fazla çabalamaları gerektiği, bizim bu projede anlatmak istediğimiz dertlerden biri.

Yorum Yapın