Ajanda

Akıllı bir saate ihtiyacınız olduğunu gösteren 5 işaret

Akıllı saatler giderek daha fazla rağbet görüyor ve üstelik modası da hiç geçmiyor. Teknoloji hızla gelişirken akıllı telefonların yavaş yavaş hayatımızdan çıkması ve akıllı saat gibi daha küçük, daha pratik cihazların popüler olması bekleniyor. Peki, sizce de artık akıllı bir saat kullanma zamanı gelmedi mi? İşte, akıllı bir saate ihtiyaç duyduğunuzu gösteren 5 işaret.

1. Yapay zekalı dijital asistan mı arıyorsun?

Merak ettiğiniz her şeyi artık yapay zekalı dijital asistanlara sorabiliyoruz. Gideceğimiz adres için rota, günün hava durumu, döviz’in fiyatı, borsanın durumu, TV’deki dizinin yayın saati, sevdiğimiz sanatçının son şarkısı… Ne bilmek, ne duymak istiyorsanız, dijital asistanlar size o bilgileri bulup getiriyor. Ve tahmin ettiğiniz gibi, dijital asistanlar en pratik şekilde, akıllı saatlerde çalışıyor.

2. Spor yaparken dijital koç iyi olmaz mıydı?

Pandemi nedeniyle evde düzenli spor yapmak artık çok daha büyük önem kazandı. Hem bağışıklığımızı güçlendirmek hem de ev-ofis çalışma ortamında daha az hareket etmemiz nedeniyle kilo almamak için, spor ve fitness faaliyetleri çok önemli. Ancak biliyorsunuz, spor yaparken kalp ritmimizi sürekli kontrol altında tutmamız gerekiyor. Yağ yakmak için belli bir seviyenin üzerine çıkarken, kalbimize zarar vermemek için de belli bir ritmin altında kalmak durumundayız.  Apple Watch 3 gibi Apple Watch modellerinde yer alan sensörler kalp ritmini ölçerek spor yaparken sürekli kalbinizi kontrol etmenizi sağlıyor.

3. Müziksiz bir yaşam düşünemiyor musun?

iPhone kulaklık ile eşleşen akıllı saatiniz spor yaparken, koşarken hatta yüzerken, gezerken, otomobil sürerken müzik dinlemek için ideal bir müzik çalardır. Su geçirmez bir çift Bluetooth kulaklığınız da varsa, son nesil su geçirmez Apple Watch modelleriyle hem yüzüp hem müzik dinleyebilir, üstelik yüzme hızınızı, kalp ritminizi, performansınızı da ölçebilirsiniz. Dahası, bu verileri Runtastic gibi spor uygulamalarında ve sosyal medya hesaplarınızda da paylaşabilir, süksenin zirvesine tırmanabilirsiniz. Yetmedi mi? Daha da iyi bir sebep verelim. Dünyanın diğer ucundaki arkadaşlarınızla, yüzme yarışı yapabilirsiniz. Runtastic ve benzeri uygulamalarda birbirinizi arkadaş olarak ekledikten sonra, yüzme derecelerinizi birbirinizle yarıştırıp, dijital yüzme yarışları düzenleyebilirsiniz. Ancak elbette saatinizin üreticisinin yaptığı su geçirmezlik uyarılarını dikkate almanızı tavsiye ederiz.

4. Telefonla konuşurken ellerin serbest mi olmalı?

Telefonla konuşmak için artık çoğumuzun telefonu elimizde tutmaya ihtiyacı yok. Cebimizde veya çantamızda duran telefonu kablosuz bir kulaklıkla eşleştirip görüşmelerimizi telefonlarımız çantamızdayken de yapabiliyoruz. Belki bir iPad Pro kullanırken, mail yazarken, ödev yaparken telefonumuz çalsa… Kolumuzdaki saat telefonla eşleşmişken telefon veya WhatsApp gibi uygulamalar üzerinden gelen görüşme çağrılarını direkt saat üzerinden cevaplayabiliyoruz ve hatta bileğimizdeki saate, “Ceren’i ara” komutunu vererek Ceren’e birkaç saniye içinde ulaşabiliyoruz. 10 yıl önce anlatsak, “hadi canım,” diyeceğiniz şeyler değil mi bunlar?

5. Çok şık bir aksesuara mı ihtiyacın var?

Evet, garip ama gerçek, dijital bir saat eskiden insanın kolunda teknolojik bir kirlilik gibi görünebilirdi ama bugün Apple Watch’ler, üzerlerine dijital olarak eklenebilen farklı skin’lerle, tarzımızı güçlendiren bir aksesuara dönüşüyor. Kıyafetimize, aksesuarlarımıza, tarzımıza uygun renk ve motiflerden oluşan bir skini seçip, kolumuzdaki dijital asistanı çok çekçi bir aksesuara dönüştürebiliyoruz.

Yorum Yapın