Dizilerde Klaus isminin bir büyüsü var. Hem “The Originals” hem de “The Umbrella Academy”de Klaus karakterleri dikkat çekiyor. Biz de bu ikiliyi karşılaştırdık:)
Klaus Mikaelson
Karakteri
Klaus ile ilk karşılaştığımızda dizinin kötü adamıydı. Zeki, hesaplayıcı, olasılıkları düşünen ve her zaman düşmanlarından iki adım önde olan biri. Karşısındaki kim olursa olsun, ihaneti asla kabul etmez ve sadakatsizliğe toleransı hiç yok. Manipülatif olmasına rağmen, yalan söylemekten veya manipüle edilmekten hoşlanmaz. Ancak Caroline veya kardeşlerinin yanındayken yumuşak tarafını ortaya çıkarıyor.
Gücü
Hem orijinal vampir hem de orijinal melezlerin ilki olarak büyük bir güce sahip. Doğaüstü güçleri dışında Klaus’un en büyük varlığı keskin zekası. Stratejiler ve beklenmedik durumlar oluşturma tutkusu zamanın çok ötesinde. Kurtadam tarafı, ona diğer orijinal vampirlerin sahip olmadığı ek güçler ve avantajlar sağlıyor. Bu da onu fiziksel olarak dünyadaki en güçlü ölümsüz varlıklardan biri haline getiriyor.
Aile ilişkisi
Klaus yalnız kurdu oynasa da ailesine bağlı. Hatta kardeşleri onu terk etmesin diye onları hançerleyip yüz yıl boyunca tabutta tutacak kadar. Sadist yapısı çoğu zaman yanlış anlaşılıyor. Onun amacı ailesiyle bir arada olmak. Kol öldükten sonra, onun intikamını almak için nasıl yanıp tutuşmuştu. Kardeşlerine ne kadar bağlıysa anne ve üvey babasına karşı o kadar düşman. Kızı Hope ise en büyük zaafı.
Espri anlayışı
Klaus espri anlayışı olan kötü adamlardan. Sarkastik yapısıyla avlarıyla eğlenmeyi seviyor. Aile üyeleriyle de dalga geçmekten geri kalmıyor.
Tarzı
Giyim tarzı oldukça rahat olan Klaus genellikle gömlek, kot pantolon ve ceket giyiyor. Ancak durum gerektiriyorsa daha klasik ve zarif takımlar içinde de görüyoruz. Tarzını deri bileklik veya kolye gibi aksesuarlarla da tamamlıyor.
Klaus Hargreeves
Karakteri
Akademinin en renkli üyesi Klaus’un ne yapacağını kestirmek güç. O anda kafasına koyduğu şeyi yapıyor. Çok alaycı olduğundan sık sık etrafındakileri rahatsız ediyor. Böylece başı sürekli derde giriyor. Bu alaycı yapısının altında ise sakladığı başka bir kişilik yatıyor.
Gücü
Klaus ruhlarla iletişim kurma yeteneğine sahiptir. Ancak ölülerden korktuğundan güçlerini azaltmak için alkol kullanıyor. Büyük bir potansiyeli de olsa bunu bastırıyor. Ayrıca ruhları canlandırarak onları gerçek dünyaya getirebiliyor. Bu sayede ölü kardeşi Ben’in ruhunu geçici olarak, gerçek dünyaya getirebiliyor.
Aile ilişkisi
Kardeşleri arasında bir kan bağı yok. Çünkü onlar güçlerini geliştirmek için Sir Reginald Hargreeves tarafından özel seçildiler. Ne yazık ki Sir Reginald Hargreeves yılın babası değil. Çocuklarına isim yerine numara verdi. Otoriter kişiliğiyle çocuklarını sıkı bir disiplin altında yetiştiriyor. Klaus babasının bu baskısına dayanamayarak kendini alkole veriyor. Ancak tüm bunlara rağmen kardeşleri arasında bir bağ var. Korkmadığı tek ruh ölen kardeşi Ben ile kedi köpek gibi kavga ediyorlar.
Espri anlayışı
Hargreeves kardeşlerin en eğlencelisi Klaus, alaycı yapısıyla düşmanını bile çileden çıkartıyor. Travmasıyla başa çıkmak için şakalar yapıyor. En olmadık onlarda bile yersiz espriler ve hareketler sergiliyor. Kardeşlerin en aykırısı olduğundan kimse onun sözünü pek dinlemiyor. Ama o halinden memnun.
Tarzı
Karakteri gibi renkli kıyafetler giymekten asla çekinmiyor. Hatta ne giydiğiyle de o kadar çok ilgilenmiyor. Babasının cenazesini etek giyerek protesto etmişti. 2. sezonda onu hippi tarzında gördük ki bu görünüm onun kişiliğini birebir yansıtıyor.
Yorum Yapın