Genel

Emily in Paris

Paris’in ihtişamlı sokaklarında dolaşmak, modanın öncüsü kıyafetleri giymeyi ve sabah akşam kruvasan yemek hiç de imkansız değil. Tabii yeni dizi “Emily in Paris”i izliyorsan.

İrem Naz Güvel

Parisli Emily

“Sex and the City” ve “Beverly Hills, 90210”in yaratıcısı Darren Star, yeni projesinde de şehirden kopamıyor. Bu sefer bizlere hikaye anlattığı şehir, buram buram romantizm kokan Paris. Şu zamanda kafanı dağıtacak ve dertsiz tasasız bir dizi arıyorsan “Emily in Paris”i dizi reçetene yazıyoruz. Çünkü amacı izleyiciyi mutlu etmek olan bu diziyi izlerken, burnuna çıtır çıtır kruvasan ve kahve kokuları gelecek. Amerikalı Emily, son dakika değişiklikle patronu yerine Paris’e gitmek zorunda kalır. Bir pazarlama firmasına Amerikan bakış açısı katması gereken Emily, bir süre Fransa’da kalacaktır. Ancak büyük heyecanla gittiği Paris’te işler umduğu gibi olmaz. Çevresindekilerin “Fransız” gibi davrandığı bir dünyada Emily kendi ayakları üstünde durmaya çalışır.

 

Deneyimlerini aktarıyor

Heyecanlı ve yerinde duramayan Emily’e Lily Collins hayat verirken, dizide ona Philippine Leroy-Beaulieu ve Ashley Park eşlik ediyor. Lily, bu projeyi “hayalimdeki iş” olarak tanımlıyor. Paris’te yapılan çekimlerde oyuncu, aynı Emily gibi dil sıkıntısı yaşamış. Daha önce Fransızca dersleri almasına rağmen, Lily birçok kalıbı unutmuş ve Paris sokaklarında kendini “Fransız” gibi hissetmiş. Bu deneyimleri rolüne aktarmayı da ihmal etmemiş.

 

Carrie’den al dersi

Paris demişken, modadan bahsetmemek olmaz. Dizideki kıyafetler bizi modern bir masalın içine sürüklüyor. Hikaye bol klişeler barındırsa da, Emily’nin kıyafetleri klişeden çok uzak. Fransız modasının önemli parçalarını Emily’nin üstünde görüyoruz. Bu açıdan dizinin öncüsü sayılan “Sex and the City”nin Carrie Bradshaw’ı kadar şık ve sofistike. Tabii ki Emily’nin, Carrie’den öğreneceği çok şey var:)

 

“Fransız” kaldık

Emily’nin bu “rüya” hayatı bazı eleştirilere de maruz kaldı. Özellikle Fransızlar, dizide çizilen Fransız imajından oldukça rahatsızlar. Dizideki Fransızlar oldukça kaba ve öfkeli tanımlanıyor. Ayrıca, Emily’nin harika manzaralı evi, partilere katılması, sürekli tasarım kıyafetler giymesi de hiç gerçekçi görünmemiş. Ancak dizinin asıl amaçlarından biri de izleyiciyi bir süreliğine gerçeklikten koparmak değil miydi?:) Netflix’te yayınlanan dizi birçok ülkede top 10 listesindeydi. Bu beğenilme diziye 2. sezon getirir mi bilmiyoruz ancak onay gelse bile Netflix’in son günlerdeki aldığı kararlar bizi endişelendiriyor. Çünkü platform “I Am Not Okay With This” ve “The Society” gibi favori dizilerine yeni sezon onayı verdiği halde tek tek iptal etmeye başladı. Umarız “Emily” onlardan biri olmaz.

Yorum Yapın