Genel Manşet Ünlüler

Dünyadan Gaga’ya

Lady Gaga sadece yeni bir albüm değil, yepyeni bir gezegen yarattı. Hem gezegene hem de albüme adını veren “Chromatica”, mutsuzluklarını müzik ile iyileşmek isteyenlere işitsel bir şifa sunuyor.

Tarza dönüş

10 Nisan’da yayınlanması planlanan “Chromatica”, pandemi nedeniyle çıkışı ileri bir tarihe alınmış ve biz Little Monsterları üzmüştü. Neyse ki Lady Gaga arayı çok fazla açmadan yeni şarkılarını bizlerle buluşturdu. Hatırlarsan bir önceki albümü “Joanne”de tarzını yumuşatmıştı. O albümdeki şarkıları beğenmiştik ancak eski Gaga’yı da özlemiyor değildik. Sonunda özlem bitti. Yazın tüm enerjisini yaratıcılığıyla buluşturan şarkıcı, 6. albümü “Chromatica” ile sanki ilk albümü “The Fame”i ilk kez dinliyormuşuz hissini yaşatıyor.

Chromatica’ya hoş geldiniz

“Chromatica’da yaşıyorum. Dünyayı buldum ve onu sildim. Dünya iptal edildi.”

Chromatica, Gaga’nın yarattığı distopik bir gezegen. Bu gezegeni ilk olarak “Stupid Love” klibinde gördük. Teknik olarak Chromatica, ses dalgalarının matematiksel sembolü anlamına geliyor. Şarkıcı en zor anlarında müzikten destek almış. Bu sebeple albümü dinleyenlerin mutsuzluklarını iyileştirip onlara cesaret vermek istemiş. Ancak bunun “İyileştim, her şey mükemmel” anlamında olmadığını şarkıcı,”Her zaman bir savaş veriyorum. Hala kendim için çalışıyorum. Kötü günlerim ve iyi günlerim de var” sözleriyle anlatıyor.

Karanlıktan aydınlığa

Albümde ana hatlarıyla 90’lar, dans pop, elektropop ve yeni dalga gibi birçok türden ilham alınmış. Şarkıcı karanlık temalarla uğraşmasına rağmen, şarkıların çoğunda olumlu bir atmosferi var. Gaga eğlenceli ve dans edilebilir bir albüm yapmayı amaçlamış ve hedefine de ulaşmış. “Chromatica” 3 bölüme ayrılıyor. Şimdi o bölümleri yakından inceleyelim.

Giriş: Chromatica I

Albümün ilk bölümü, Gaga’dan aşina olduğumuz disko ritimleriyle dolu. Bu başlangıç şarkıcının iyileşme yolculuğunun ilk adımını temsil ediyor. Sinematik bir zemin oluşturmak istediğinden böyle bir giriş yapmak istemiş. “Alice” akıl sağlığına dikkat çekip, bu konuda verdiği mücadeleyi yansıtıyor. Albümden çıkan ilk single “Stupid Love” geçmişteki ilişki travmalarına dayanıyor. Ariana Grande ile iş birliğindeki “Rain On Me” ise yaşanılan kötü günlerin sonunda her şeyin daha iyi olacağı gerçeğiyle yüzleşmeyi anlatıyor. Lady Gaga, “Ariana ile oturdum ve hayatlarımızdan bahsettik. İki kadın, yola nasıl devam edeceğiniz ve yaptığınız şey için nasıl minnettar olduğumuz hakkında sohbet ettik” diye şarkının yazılış sürecini anlatıyor.

 

Gelişme: Chromatica II

2.kısımda, robotik ses efektleri ve elektropop daha baskın. Giriş bölümünde bahsettiği akıl hastalığını bu bölümde kabul ediyor ve iyileşme sürecini başlatıyor. “Plastic Doll”da nasıl nesneleştirildiğini kendisini Barbie bebekle karşılaştırarak gösteriyor. Albümün en dikkat çeken şarkılarından Blackpink işbirliğindeki “Sour Candy”nin, Katy Perry’nin “Swish Swish” şarkısıyla olan benzerliği seni şaşırtmasın. Çünkü iki şarkı da aynı altyapıya sahip. Blackpink’in kendi bölümlerini çok yaratıcı ve eğlenceli bulan Gaga bu çalışma hakkında, “Blackpink çok güzel genç kadınlar ve çok yetenekliler. Bu işbirliği sayesinde, grubun beşinci üyesi gibi gurur duydum” dedi.

Sonuç: Chromatica III

Sonuç kısmı ise müziğin iyileştirici gücünü yansıtıyor. Gaga tüm sorunlarının üstesinden gelebilecek gücü müzikle buluyor. Elton John ile düeti “Sine from Above”da müziğin onun için ne kadar ilahi bir şey olduğundan ve tüm sanatsal çalışmalarını bundan ilham alarak oluşturduğundan bahsediyor.

Yorum Yapın