Genel Manşet Ünlüler

Güneşin kızı

Lorde’u özleyenler el kaldırsın! Sanatçı “Solar Power” albümüyle geri döndü. Albümdeki tüm şarkılar doğayı benimseme ve içsel yolculuğumuzu bulmak için bize ışık tutuyor.

Yazı İrem Naz Güvel

 Yeni nesil hippi

“Tanışmanı istediğim biri var. Ayakları her zaman çıplaktır. Seksi, oyuncu, vahşi ve özgür… O, yaz mevsimi geldiğinde en üst düzeyde titreyen, geçmişi ve geleceği ile temas halinde, bikinili, modern bir kız. Cildi parlıyor, sevenleri çok. Ona tamamen takıntılıyım ve yakında sen de olacaksın” sözleriyle Lorde yeni albümü “Solar Power”ı tanıttı. Sanatçı son albümü “Melodrama”nın dört yıl sonrasında bir güneş gibi tekrar doğdu. Bu albüm, “Melodrama”nın yarattığı karamsarlığı dağıtıyor ve daha sessiz ve dingin şarkılar sunuyor.

Sonsuz yaz

“Solar Power” doğanın bir kutlaması ve aşkın duyguları ölümsüzleştirme girişimi olarak tanımlanıyor. Albüme ismini veren “Solar Power”, “California” ve “Fallen Fruit” gibi şarkılar dinlendikçe yaz aylarını hatırlatacak güce sahip. “Bu albümün, sahile giderken yaz arkadaşınız olmasını istiyorum. Aylar tekrar soğuduğunda teninizde bronzluk gibi kalan bir his bırakmasını diliyorum” diyen şarkıcı, dediğini yapacak gibi duruyor.

Antarktika yolcusu kalmasın

Albüm üstünde çalıştığı sırada Lorde, Antarktika’ya seyahat etti. Bu yolculuğunun şarkılarını etkilemiş olduğu görünüyor. “Albümler bir şekilde kendi alemlerinde yaşar ve Antarktika da harika bir beyaz palet temizleyicisi gibiydi. Orası, bir sonraki şeyi yapmaya başlamak için içinden geçmem gereken bir tür göksel fuaye görevi gördü” diye Antarktika’dan nasıl ilham aldığını anlatıyor.

Cevaplar doğada

Antarktika’ya yaptığı yolculuk Lorde’un içsel yolculuğunu da gerçekleştirmesine sebep oldu. Şarkıcı albümü hazırlarken doğadan nasıl yardım aldığını şu sözleriyle anlatıyor: “Kalp ağrısı, keder, derin aşk veya kafa karışıklığı zamanlarında cevaplar için dünyanın doğasına bakarım. Nefes vermeyi ve uyum sağlamayı öğrendim. Dışarıda olanları daha fazla dinlemeye çalışıyorum. Yolculuk sırasında aldığım his buna hazır olduğum, buna ihtiyacım olduğuydu.”

Organik albüm

Şarkılarından, kliplerine kadar her şey doğallık akıyor. “Her şeyi Yeni Zelanda’daki arkadaşlarımla yaptım. Kapak fotoğrafını en iyi arkadaşım Ophelia çekti. Ben üstünden atlarken, kumların üzerinde yatarken ikimiz de gülüyorduk” diye arkadaşlarından da yardım aldığını belirtiyor. Üstelik Lorde’un sunduğu bu doğal ortam, sinematik bir evrenin de kapısını aralıyor. Özellikle albümün tınısı ve klipleri “Midsommar” filmiyle karşılaştırıldı. Üstelik bu benzetme tesadüf değil. “İlk müzik videomu yapan yönetmen Joel Kefali, videoları oluşturmama yardım etti ve görmenizi bekleyemeyeceğim bir sinema evreni yarattı. Nereden geldiğimi özetleyen, ailem, kız arkadaşlarım, açık havam ve ilahi arayışımı anlatan bir albüm yaptım” diye konuşan sanatçı sinematik evren fikrini kabul ediyor.

“Keder dönüştürücü bir güç”

Lorde albümü neredeyse tamamlamışken çok sevdiği köpeği Pearl’ü kaybetti. Onun ardından şarkıcı, bir yas sürecine girdi ve albüm çalışmalarına ara verdi. “Keder gerçekten dönüştürücü bir güç. Bunu hiç tam olarak böyle yaşamamıştım ve bu her şeyi sorgulamanıza neden oluyor. Her şeyi altüst ediyor. Albüm, hayatın gerçekten ne kadar değerli olduğuyla ilgili” diye yaşadığı acının onu ve albümü nasıl etkilediğini anlatıyor.

 

Yorum Yapın