Beslenme

Kilolorca sorunun olmasın!

Anoreksiya, obezite ve bulimiya… Kilolarını takıntı haline getirenlerdensen, çok şişman olduğunu düşünüyor, sağlıklı yeme alışkanlıkları kazanmak istiyorsan artık bir şeyler yapmalısın!

Yazı: İpek Koşan
Ye ye obezite

Kocaman hamburgerleri nefes almadan yiyen, patates kızartmalarını ikişer ikişer yutan minikler nasıl da tatlı duruyorlar, değil mi? Ama bu keyfin, ileride onlar için sorun olacağını bilselerdi, fast food restoranlarının yanından bile geçmezlerdi herhalde… Vücudumuzda bulunan yağ miktarının aşırı derecede artması sonucu oluşan hastalığa “obezite” adı veriliyor. Genellikle çevresel faktörlerden etkilenen genetik bir özellik taşıyor. Bu hastalığın anlaşılabilmesi için bir uzmana gidilmesi ve vücut kitle indeksinin ölçülmesi gerektiğini söyleyen Memorial Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Yeşim Çelik, kilo miktarını boyumuzun karesine böldüklerini anlatıyor: “Kişinin boyu 1.60 cm, kilosu 70 ise, 70 bölü 1.6’nın karesi diyoruz. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre çıkan sonuç 18.5 ile 25 arası ise normal, 25 ile 30 arası kilolu, 30 ile 35 arası obez olarak tespit ediliyor.” İkinci olarak vücut yağ yüzdesine bakılıyor. Yani vücudumuzda ne kadar yağ olduğu tespit ediliyor. Çıkan sonuç yüzde 15 ile 20 arısında olursa, normal olarak karşılanıyor.

Neden olur?

Aslında birçoğumuz obezlerin çok fazla yediğini düşünüyoruz! Oysa tam tersi bir durum da olabiliyor! Çoğu, uzun süre aç kalıyor ve öğünlerden bir veya ikisini mutlaka atlıyor. Yemek yedikleri zaman da çok fazla tüketiyorlar. Nedeni, beynimizin aç kaldıktan sonra “kıtlık var” düşüncesiyle yiyecekleri depo etmek istemesi. Bir başka neden de psikolojik sorunlar. Belki sen de fark etmişsindir, çok mutlu ya da mutsuz olduğumuzda yeme sınırlarımızı aşabiliyoruz. Ya patates cipsine sarılıyoruz ya da bir paket çikolatadan alıyoruz hırsımızı. Haliyle beslenme düzenimiz bozuluyor. Beraber zaman geçirdiğimiz arkadaşlarımız ya da ailemizdekiler çok fazla yemek yiyor, üstelik fast-food tarzı besinlerle besleniyorlarsa, “Üzüm üzüme baka baka kararır” mantığından, bu durum bizi de etkiliyor:) Son olarak ise genetik faktörler var. Eğer tiroid hormonlarımız düzenli çalışmıyorsa, kilo vermemiz zorlaşıyor.

Çözüm

Uzman bir diyetisyene başvuran kişiyi sıkı bir ekip çalışması bekliyor. Kan tahlilleri yapılıyor, çıkan sonuçlara uygun bir beslenme programı hazırlanıyor… Yediğinde onu uzun süre tok tutacak ve acıkmasını engelleyecek besinler öneriliyor. Eğer kilo hayatsal bir ciddiyet taşıyorsa ve diyetle bir sonuca varılamıyorsa, kelepçe, balon gibi cerrahi yöntemlerden faydalanılıyor. Ayrıca obeziteyle baş eden kişilerin hayatlarına mutlaka daha fazla hareket katmaları gerekiyor. Asansör kullanıyorlarsa, belirli bir kattan sonra merdivenle inip çıkmaları, okula ya da işe otobüsle gidip bir iki durak önce inip yürümeleri, yemek yedikten sonra evin içinde turlamaları gibi farklılıklar isteniyor.

Yorum Yapın