O, hiç de bugüne kadar hayalini kurduğun bir erkek değil. Çiçek almıyor, dans etmiyor, kafelere gitmeyi pek sevmiyor. Ama sen yine de ondan vazgeçemiyorsun…
Lisede Ebru diye bir arkadaşım vardı. Bir de sürekli tartıştığı, bir ayrılıp bir barıştığı sevgilisi… Hiçbirimiz Erkan’dan hoşlanmıyor, onu Ebru’ya yakıştıramıyorduk. Ama Ebru ondan bir türlü vazgeçemiyordu. Anlayacağınız ne onunla ne de onsuz olabiliyordu. Uzun zamandır görmemiştim Ebru’yu. Geçenlerde yolda karşılaştık. Erkan’la hala berabermiş. Çok mutlu görünüyordu. Erkan’daki değişmeleri anlattı. Ebru onsuz yapamayacağını anlayınca, “Onunla nasıl mutlu olabilirim?’’ diye düşünmüş ve kendine göre taktikler geliştirmiş. Sonunda da amacına ulaşmış… Hepimizin hayatına girmiş zor ilişkiler vardır ya da olacaktır. Çünkü kalbimize söz geçiremeyiz. Aşk öyle bir şey ki, insanın aklını başından alıyor, mantığını yok ediyor. Bu yüzden başka bir kızı deliler gibi seven bir erkeğe de aşık olabiliyor, umutsuz bir aşkın pençesine de düşebiliyoruz. Bazen de kaba saba olduğunu bile bile karşı koyamıyoruz bir erkeğe!
İşte, bu yazının konusu da, o kaba saba, nerede ne yapacağını bilmeyen, romantizmin “R’’sinden bile anlamayan erkekler… Eğer yolun başındaysan ve “Onsuz da yaparım’’ diyebilecek kadar güçlüysen bu aşka şimdiden veda et. Ama eğer “Onsuz olmuyor’’ diyenlerdensen onu sevmeyi ve ona katlanmayı öğrenmen gerekiyor. Nasıl mı?
Yorum Yapın