Şimdi sana dünyanın dört bir yanından noel efsaneleri anlatacağız. Yeni yılın şans ve bereket getirmesi için, Danimarkalılar tabak kırıyor, Almanlar kurşun döküyor.
Yazı: Hazan Aköz
Parmağını zilden çekme
Japonlar, yeni yıla “Hoş geldin” demek yerine, eski yıla “Güle güle” demeyi tercih ediyorlar. Çok vefakar insanlar, takdir etmek gerekir:) 31 Aralık gecesi, eğer kapı zilini 108 kez çalarlarsa, aynı sayıda belayı savuşturduklarına inanıyorlar. Ayrıca çanlar da insanları 108 günahtan arındırmak için sokaklarda çalıyor. Sonra da kötü ruhları kovalamak için kahkahalar atıyorlar. O kadar çok zil sesine maruz kaldıktan sonra, sinir bozukluğu yaşayarak kahkaha krizine girmek normal tabii:)
Öpüşmek iyidir:)
Yeni yıla nasıl girersek, tüm yıl öyle geçermiş dedik ya, öpüşerek girersek de tüm yılı sevgiyle geçirebiliriz demektir! Bu yüzden özellikle Hollywood filmlerinde yılbaşı gecesinde, evlerin tavanlarına asılan ökse otlarının sebebi budur. Kafanı kaldırınca ökse otu görürsen, karşındaki kişiyi öpmek zorundasın. Yoksa uğursuzluk gelir ve yakanı bırakmaz. Öpersen de tüm yılın neşe içinde geçer. Ne hoş, değil mi?
Tabakları kıralım, şansı yakalayalım
Sevdiğin arkadaşlarının ve aile fertlerinin evinin önünde tabak kırmak Danimarkalılar’a göre iyi şans getiriyormuş!
Bu kurşun, nazar için değil
Biliyor musun, kurşun dökmek, sadece bize özgü bir şey değil! Anadolu’da çok yaygın olan bu gelenek, nazara karşı uygulansa da Almanya’da yılbaşı eğlencesine dönüşüyor. İnsanlar, eritilmiş kurşunu soğuk suya atarak ortaya çıkan şekillerden geleceği tahmin etmeye çalışıyor. Böylece önlerindeki bir yıl boyunca onları neyin beklediğini de öğrenmiş oluyorlar. Ya çıkarsa hesabı yani:)
Yorum Yapın